Yalnız Kurt ve FETÖ gerçeği
Acaba Türkiye'nin son 45-50 yılına damgasını vuran terörün, dış saldırıların ve dini kılıflı istihbarat örgütlerinin hayatı nasıl tahrip ettiğini, insanı nasıl etkilediğini...
Acaba Türkiye'nin son 45-50 yılına damgasını vuran terörün, dış saldırıların ve dini kılıflı istihbarat örgütlerinin hayatı nasıl tahrip ettiğini, insanı nasıl etkilediğini, nasıl travmalar yaşattığını anlatan romanlarımız ya da hikâyelerimiz var mı?
Bir süre önce bunun çok az olduğunu, hatta Yaşar Kemal, Orhan Pamuk ve Zülfü Livaneli gibi onlarca romana imza atan yazarların PKK terörünün yol açtığı yıkımı görmezlikten geldiklerini yazar Aytekin Yılmaz'ın isyanıyla duyurmuştum.
Aynı şeyi, çok daha derin biçimde yaşadığımız faili meçhul cinayetler meselesinde de görüyoruz. Bu meselenin üzerine yargı olarak gidemediğimiz gibi edebiyatçılar da en azından 60'tan sonra yaşanan derin altüst oluşları, sosyal kaosları kapsama alanlarına almadı.
Türkiye'de bu kadar çok faili meçhul cinayetin yol açtığı travmalar üzerinde de durulmadı.
Biraz sinema biraz da belgeseller bu alana girse de etkili eserler ortaya çıkmadı. Yine de en ses getiren eserlere sinema ve dizi sektörü imza attı. Dönem dizileri bu açıdan bir hayli ilgi gördü.
Edebiyat ve sanat dünyasında bundan sonra yeni bir şeyler yazılır mı...