Gerçek dost
Şehrin Valisi, vakfın mütevellisi, çocuğun velisi, yetimin velisi, delinin velisi gibi tamlamaları biliriz. Kelimenin kök manasını bilmesek de velayetin mal veya canın meşru bütün ihtiyaçlarıyla ilgilenen...
Şehrin Valisi, vakfın mütevellisi, çocuğun velisi, yetimin velisi, delinin velisi gibi tamlamaları biliriz.
Kelimenin kök manasını bilmesek de velayetin mal veya canın meşru bütün ihtiyaçlarıyla ilgilenen, varlığıyla onun ardında duran şahsın yaptığı işin adının “velayet” olduğunu biliriz.
Bizim gerçek velimiz Allah’ımızdır.
Onun Rasülü Sevgili Peygamberimiz Muhammed Mustafa’dır ve rükû ederek namaz kılan ve zekâtını veren Mü’minlerdir.
Bunun böyle olmasını da Rabbimiz bizden istemektedir:
“Sizin dost ve idareciniz, Allah, Onun Rasülü ve rükû ederek namaz kılıp zekât veren mü’minlerdir.” (Maide süresi ayet 5/55)
Her gün yatsı namazından sonra okuduğumuz Bakara süresinin son iki ayetinde “Ente Mevlana/Bizim velimiz sensin” der ve o günümüzü kapatırız.
Rabbimiz:
“Allah, iman edenlerin dostudur. Onları (küfrün) karanlıklarından imanın aydınlığına çıkarır. Kâfirlerin dostları ise tağutlardır. Tağut (Kendini ilah yerine koyan ve Allah’ın indirdiği değil, insanın dediğine uyulacak diyen) onları aydınlıktan karanlıklara çıkarır. İşte onlar ateşin yaranıdırlar ve onlar orada ebedidirler.” Buyurmuş (Bakara süresi ayet 2/ 257)
Allah’ın dostu olanlar ise Allah’ın yarattıklarından korkmazlar. Şeytanın oyuncağı tağutların yolundan değil kendilerini her saniye ve salisede onları görüp gözeten Allah’ın indirdiği ve sonu cennete varan yolu izlerler.
“İyi bilin ki, Allah’ın veli/dostlarına korku yoktur. Onlar üzülmezler de.” (Yunus süresi ayet 10/62)