10 Aralık da bir milat oldu...
Otuz altısı polis, sekizi sivil kırk dört şehidimizin acısı yüreklerimizi dağlamaya devam ediyor ve acı dinmiyor. Şehitlerimizi unutmayacağız. İçimizde oluşan öfke ve tiksintinin terörün amacına...
Otuz altısı polis, sekizi sivil kırk dört şehidimizin acısı yüreklerimizi dağlamaya devam ediyor ve acı dinmiyor. Şehitlerimizi unutmayacağız. İçimizde oluşan öfke ve tiksintinin terörün amacına uygun olarak bizleri bölen değil, birleştiren bir dayanışma ruhuna dönüşmesini sağlayacağız ki, zaten çok şükür öyle olmakta.
Bomba patlatmak teröristin payına düşen bölüm. Ancak bu eylem bombanın patlamasıyla nihai amacına ulaşmıyor. Daha sonra etki ajanlarının devreye girdiğini, burada oluşan öfkeyi toplumu birbirine karşı yabancılaştırmak, devletine karşı düşmanlaştırmak için yeniden ürettiğini görüyorsunuz. Bombayı atan ne kadar suçluysa, eylemi tamamlayan etki ajanları da o kadar suçludur.
Terörün en önemli amacı dehşet verici eylemlerle güven ortamını yok etmektir. Bir ülkede yaşayan vatandaşların kendilerini güvenli bir toplumsal zincirin parçası olarak hissetmeleri gerekir. Ortak amaçlar güven duygusu olmadan gerçekleştirilemez. Açıkçası, özellikle 2013’ün başından beri, PKK, FETÖ ve diğer aparatlar üzerinden, terör faaliyetleri ile bu birlik/güven duygusunun çözülmesi hedeflendi. FETÖ’nün, 17/25 Aralık’tan sonra devlete sızmış kripto elemanlarına “vatandaşların taleplerini karşılamayın, devlete olan güveni azaltın” talimatı vermesi de bu yüzdendi.