16 Nisan’da Evet’in anlamı: Milleti sistemin kalbine yerleştirmek...
Bugün biraz daha 16 Nisan’da anayasa değişikliğinde yer alan maddeleri incelemeye devam edelim. Öncellikle sanırım teklifte yer alan üç kuvvetten birisi olan yargımızın bağımsız olması yanına eklenen...
Bugün biraz daha 16 Nisan’da anayasa değişikliğinde yer alan maddeleri incelemeye devam edelim.
Öncellikle sanırım teklifte yer alan üç kuvvetten birisi olan yargımızın bağımsız olması yanına eklenen “tarafsızlık” ilkesine kimsenin itirazı olduğunu zannetmiyorum. Çünkü bağımsızlığını bir kesimden, bir ideolojiden yana “taraf” olarak kullanan yargının yargı özelliğini yitirdiğini biliyoruz.
Tarafsızlık ilkesini anayasaya işlenmesi sadece bir kelime farkı değildir. Bu ilkenin genel toplumsal mutabakatla bir kural ve zorunluluk haline gelmesidir. Özetle tarafsız davranmayan bir yargı birimi veya üyesi artık anayasaya karşı sorumlu olacaktır.
Teklifte Askeri Yargıtay ve Danıştay’ın kaldırılıyor olması, yargıdan çift başlılığı gideren bir reformdur. Bu reform yargının tarafsızlığı ilkesini de güçlendiren bir değişikliktir.
Seçilme yaşının 25’ten 18’e indirilmesi gençlerimizi de incitecek şekilde tartışıldı ve bunun sorumlusu CHP’dir. Bir siyasetin toplumun bir kesimine dair onu baştan suçlu çıkaran, onun ahlak dışı davranacağını öngören bir tutum takınması büyük bir ayıptır.
Bu düzenleme yaklaşık sekiz milyon vatandaşı ilgilendiriyor. Hukukumuzda 18 yaş erişkinlik yaşıdır ve bu yaşa erişmiş olanlar hak ve ödevlerinde de erişkin muamelesi görürler. Evlenebilir, iş kurabilir, bir suç işlediğinde de çocuk mahkemesinde değil, normal mahkemelerde yargılanırlar. Bu reform maddesini 18-25 yaş arası kız ve erkek gençlerimizin seçilme yasağını kaldırma şekilde düşünmek gerekir. Bu aslında bir hak ihlalidir. 18 yaşında bir vatandaşa seçme hakkını verip, seçilme hakkından muaf tutmak bir demokrasi açığıdır.