Atatürk ve üst kimlik meselesi…
Türkiye gibi imparatorluk bakiyesi, çok kültürlü, çok kimlikli ve etnisiteli devletlerde üst kimlik olgusu daha fazla hayatiyet kazanmakta. Osmanlı İmparatorluğu’nda bu kimlik din ve Osmanlılık üzerinden...
Türkiye gibi imparatorluk bakiyesi, çok kültürlü, çok kimlikli ve etnisiteli devletlerde üst kimlik olgusu daha fazla hayatiyet kazanmakta. Osmanlı İmparatorluğu’nda bu kimlik din ve Osmanlılık üzerinden işlevselleşmekteydi. İslami topluluklar, Hilafetin temsilcisi ve İslam’ın bayraktarlığını yapan bir ülkede ortak değerler üzerinden birbirlerine bağlanıyorlardı. Atalarımın da dahil olduğu gayrımüslimler ise “Taba” sistemi içinde inançlarına karışılmadan Osmanlılık üzerinden üst kimliğe bağlanmaktaydı. Merkezde adalet olduğu müddetçe de aidiyet konusunda ciddi bir sıkıntı yaşanmamaktaydı.
Modern zamanlarla birlikte, ama kesinkes Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra anayasal vatandaşlık sistemine geçildi. “Ulus” ortaklaşması öne çıkarıldı. Öyle ki, yeni üst kimliğimiz “Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı” olmaktı. Hangi din, ırk veya mezhepten olunursa olunsun, önemli olan bu temel sözleşme olacaktı.
Aslında, özellikle Türkiye gibi heterojen ülkeler için üst kim