Büyük Türkiye’nin kuluçka dönemi...
Herhalde önümüzdeki en önemli iç mesele, Türkiye’nin aldığı saldırıların bir iç politka konusu olmadığını, bir siyasi rekabet unsuru da olamayacağını anlatabilmek, bu konuyu gündemin...
Herhalde önümüzdeki en önemli iç mesele, Türkiye’nin aldığı saldırıların bir iç politka konusu olmadığını, bir siyasi rekabet unsuru da olamayacağını anlatabilmek, bu konuyu gündemin birinci meselesi haline getirebilmek olmalı.
Ama bu o kadar kolay da değil. Lakin bunu başarmamız gerekiyor.
Toplumun her kesimine seslenen kişi ve kurumların, ülkenin aldığı saldırılarda, toprak bütünlüğü gibi kırmızıçizgili konularda sorumlu ve birleştirici açıklamalar ve tavırlar içinde olması gerekiyor.
Bu bir tercih değil, bir zorunluluk aslında. Çünkü dünyanın tamamı böyle bir süreçten geçiyor ve henüz yeni denge durumunun ne olacağı ve nasıl oluşacağı da belirsiz. Bugünkü dünyanın lider ülkeleri, bu liderliği başka ülkelere kaptırmama yarışındalar. Bu öyle gözü dönmüş bir yarış ki, terör örgütleri dahil tüm mühimmat “savaş alanına” herhangi bir ilke gözetilmeden sürülüyor.
Türkiye de aslında oldukça avantajlı bir pozisyonda. Şayet içerideki birliği sağl