Dindarlardan iyi bir şey çıkmaz hurafesi…
Dünden devamla…Sekülerleşme tezi, yani “dinlerin bilimin gelişmesiyle ortadan kalkacağı, dindarların iyi bir şey ortaya koyamayacağına” dair inanç, bilimsel soslu ama dibine kadar mezhepsel bir tavırdır, hatta...
Dünden devamla…
Sekülerleşme tezi, yani “dinlerin bilimin gelişmesiyle ortadan kalkacağı, dindarların iyi bir şey ortaya koyamayacağına” dair inanç, bilimsel soslu ama dibine kadar mezhepsel bir tavırdır, hatta hurafedir ve bu gerçek ortaya çıkmıştır.
Türkiye bu hurafeye darbe indiren tarihi bir dönem yaşıyor.
Neden Türkiye önemli?
Mısır ve Tunus neden önemliyse ondan…
Çünkü bu üç ülke, radikal aydınlanma ve sekülerleşme tezinin en önemli üç Batılı olmayan deneme alanıydı. Avrupa'ya komşu oluşları bir yana, Batı'nın “kurucu ötekisi” olan Osmanlı'nın parçalanması, geriye kalanının ise dönüştürülmesinin projesi buralarda zuhur etti.
Bu nedenle Türkiye, Mısır ve Tunus'taki özgün siyasi hareketler Batı'nın kendisine dair bir ontolojik bunalım yarattı. Çok övündükleri demokrasi değerlerine dahi ihanet edebildiler.
AK Parti, İhvan ve Nahda'ya karşı, iki yüzyıl önce buralara yerleştirilmiş, kendisine yabancılaşmış elit unsurlar harekete geçirildi. (Bunlar 5. kol faaliyetlerine dönüştüler.) Gezi'nin küçük burjuva ayaklanması olarak ufalanıp gitmesi de bundan. Mısır'da Mursi'ye karşı liberaller ve selefilerin ortaklaşması ile burada Batıcı elit ile FETÖ'nün ittifakı sekülerleşme tezinin kuluçkasında gerçekleşti.