Hülya Hanım’ın hikmeti…
Ramazan Bayramı’nı fırsat bilip aktüel siyaset dışında daha temel meseleler üzerine yazmaya çalıştığım şu son dört yazıdan sonra, salı günkü konuyla da ilgili olduğunu...
Ramazan Bayramı’nı fırsat bilip aktüel siyaset dışında daha temel meseleler üzerine yazmaya çalıştığım şu son dört yazıdan sonra, salı günkü konuyla da ilgili olduğunu düşündüğüm Hülya Koçyiğit röportajı ile devam etmek istiyorum.
Öncelikle Hülya Koçyiğit ve ailesine tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Sağlığına kavuşuyor olması tüm milletimiz gibi beni de çok mutlu etti. Umarım ve dilerim ki çok uzun süreler Türkiye’nin gururu olmaya devam eder.
Koçyiğit’in Hürriyet’ten İpek Özbey’e verdiği röportaj oldukça ses getirdi. Röportaj hem geçirdiği hastalık sürecini, hem de Türkiye ile ilgili politik süreçleri içeriyordu. Koçyiğit duru ve net görüşleri olan, bunu naif bir biçimde ama cesaretle söyleyebilen bir sanatçı. Akil insan olduğu dönemde, öncesinde ve günümüzde de bu tavrı hiç değişmedi.
Böyle olunca, serdettiğiniz net düşünceler karşısında sizi destekleyenler olabileceği kadar, eleştirenler de olacaktır. Maalesef çoğumuzun yaşadığı gibi, e