Seçilmemişlerin iktidarı ve yurtsever demokratlık...

Geçen yazıda İslamcılık üzerinde durmuştum. Osmanlı’nın son dönemi ve Türkiye’nin kuruluşunda bu iki modern zihniyetin Osmanlı’yı ayakta, uyrukları da bütün tutmak için öne...

Geçen yazıda İslamcılık üzerinde durmuştum. Osmanlı’nın son dönemi ve Türkiye’nin kuruluşunda bu iki modern zihniyetin Osmanlı’yı ayakta, uyrukları da bütün tutmak için öne çıkarıldığını görüyoruz. Bu iki zihniyetin üzerinde, yönetici seçkinler için “Acil durumda butonu çekiniz” yazısı belirmiş olmalıydı.

***

Öte yandan da Rus, Avusturya ve Japon otokratlar, hanedanı, hakim din, mezhep ve ırkı esas alan bir savunma hattı geliştiriyorlardı. Modern milliyetçilik ve otokratların yöntemleri iç içe geçmişti. Sultan Abdülhamid de bu yöntemleri seçiyordu esasen. Yani Sultan Abdülhamid’in İslamcılığı bizim cahil Kemalistlerin iddia ettiği gibi onu yobaz/gerici değil, bilakis modern/çağdaş bir yönetici yapardı.

***

İttihatçılar pragmatik, hayalpereset, komitacı ve gözleri karaydı. Dinden hazzetmemelerine, çoğunluk pozitivist olm

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Keşke o kadar basit ve kolay olsa… 26 Eylül 2020 | 272 Okunma Model çok net… 24 Eylül 2020 | 377 Okunma Basit bir tartışma değil… 19 Eylül 2020 | 287 Okunma Beceremedin Macron… 17 Eylül 2020 | 495 Okunma Bana dostunu söyle... 12 Eylül 2020 | 2.004 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar