Tekmili birden “hayır” diyormuş öyle mi?
Anlayamadık ama ilk işaret fişeğini 7 Şubat 2012’de MİT krizi ile atmışlardı. O gün MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadesini almak üzere FETÖ harekete geçmişti. Dönemin...
Anlayamadık ama ilk işaret fişeğini 7 Şubat 2012’de MİT krizi ile atmışlardı. O gün MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadesini almak üzere FETÖ harekete geçmişti. Dönemin Başbakan’ı Recep Tayyip Erdoğan’ın o gün gireceği ameliyatta narkoz alacağı dakika bile hesaplanarak operasyonun düğmesine basılmıştı. Allah’ın işi, Erdoğan’ın feraseti ile programdaki bir kayma sayesinde Başbakan kalkışmayı bastırmıştı.
Hedeflenen neydi?
Her devletin yaptığı gibi, sorun çözmek için görevlendirdiği istihbarat teşkilatının Oslo’daki görüşmeleri yine FETÖ eliyle sızdırılmış, konuşmalar özellikle kesilip biçilmiş ve Fidan üzerinden Erdoğan’a gidilerek “vatana ihanet” görüntülü bir darbe planlanmıştı.
Sebebi neydi?
Hangisini sayalım? “One minute”ü mü, Türkiye’nin bölgesel bir güç yolunda attığı dev adımları mı, enerji havzalarında giderek artan rolünü mü, Erdoğan’ın FETÖ üzerinden Türkiye’nin yeni tür bir vesayete alınma projesine direnmesini mi?
Ancak 7 Şubat 2012’den hemen önce birkaç kritik gelişme daha yaşanmıştı.
2011 yılının sonlarında dönemin Başbakanı Erdoğan’ın resmi konutu ve ikametgahına böcek yerleştirildiği ortaya çıkmıştı. İddianameye Başbakanlık Koruma Daire Başkanlığı Güvenlik Sistemleri Büro Amirliği personeli ile Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı personelinden bir grubun örgütlenerek çalışma yaptığı girmişti. Böceklerin Erdoğan’ın İstanbul’da olduğu 23 Kasım-14 Aralık tarihlerinde konduğu MİT tarafından tespit edilmişti.
Konu önce gizli tutuldu ama kriptolar durumu haber almıştı. FETÖ deşifre olacağı paniğine kapılıp düğmeye basmış olmalıydı.
Sonrasında da 7 Şubat MİT tertibi yapıldı.