Türkiye, ABD ve AB’nin aksine neyi başardı?
Türkiye dünya konjonktürünün kökten sarsıldığı 1990’larda, yani SSCB’nin yıkılıp çift kutuplu dünya düzeni çöktüğü dönemlerde bir değişim sarmalına girdi. Bu...
Türkiye dünya konjonktürünün kökten sarsıldığı 1990’larda, yani SSCB’nin yıkılıp çift kutuplu dünya düzeni çöktüğü dönemlerde bir değişim sarmalına girdi. Bu değişim, çift kutuplu dünya düzeni şartlarında kendisine temsil alanı bulmakta zorlanmış sosyolojik/siyasi kesimlerin sahneye çıkması için de çatlaklar oluşturdu. Küreselleşme ise enformasyon devrimi gibi bu süreci destekleyen olanaklar sağlıyordu.
Türkiye, Soğuk Savaş döneminin getirdiği koşullar altında şekillenmiş, suni denebilecek siyasi ve kamusal bir alana sahipti. Sivil alanlar da ya müesses nizamın bir kopyası haline gelmiş ya da marjinalleştirilmişti. Deyim yerindeyse, toplumsal gerçeklik ile temsil alanları arasında büyük bir uyumsuzluk vardı. Vesayet pratikleri bu uyumsuzluğun temel nedeniydi.