Vesayetin dindarlara “yenilmesi” bir lütuftur...
Kutuplaşma konusu son yılların favori olgusu. Evet bu bir olgu çünkü hiçbir toplum kesimi sonsuza kadar parya olarak yaşayamayacağı gibi, “efendiler” de efendilik konumunu yitirme olasılığından hazzetmezler...
Kutuplaşma konusu son yılların favori olgusu. Evet bu bir olgu çünkü hiçbir toplum kesimi sonsuza kadar parya olarak yaşayamayacağı gibi, “efendiler” de efendilik konumunu yitirme olasılığından hazzetmezler, öyle itirazsız buyur etmezler.
Dolayısıyla ortaya bir gerilim çıkar.
Türkiye'de bu türden son hamle, tarihi bir başarı göstererek AK Parti siyasi kimliği ile son 13 yıldır boy gösteriyor.
Bu hareket, aslında Batıcı laikçilerin de karşısında “yenilecekleri” en münasip kesim.
Yani, eğer ben seksen yılda ülkeye bu kadar bedel ödettikten, çoğu şeyi elime gözüme bulaştırıp, son safhasında 40 bin ölüme mal olmuş bir bölünme sürecini başlatmış olsam, bununla da kalmayıp, ama kötü ve dar kafalı yönetim sayesinde, ama doğrudan soyarak ekonomiyi duvara toslatsaydım, AK Parti hareketi gibi benim pisliklerimi de temizleyen, ama beni de Fransız veya Ekim devrimleri gibi cezalandırmayacak bir aktöre yenilmeyi bir şans addederdim.