Yeni Türkiye hedefinde ortaklaşmak...
İnsanları ırkı, cinsiyeti, dini, mezhebi, sosyal statüsü veya görüşleri nedeniyle ayrımcılığa maruz bırakmak, evet bir suç, bir ahlaksızlıktır ama aynı zamanda müteselsilen birçok...
İnsanları ırkı, cinsiyeti, dini, mezhebi, sosyal statüsü veya görüşleri nedeniyle ayrımcılığa maruz bırakmak, evet bir suç, bir ahlaksızlıktır ama aynı zamanda müteselsilen birçok bozulmanın da başlangıç noktasıdır.
Ayrımcılık bir çürümedir, zeminin çatlaması, suyun zehirlenmesi, binilen dalın kesilmesidir.
Osmanlı bu noktayı iyi kavradığı ve çözdüğü için çok uzun süre ayakta kalabildi. Adalet merkezli bir sistemi vardı. Kendi dönemine göre en adil sistemin çalıştığı bir medeniyet olmuştu.
Ünlü tarihçi Kemal H. Karpat şöyle diyor: “Bunu yanında din esasına dayanan millet teşkilatı, ayrı dinlere mensup kimselerin ayrı din, dil ve kültürlerini koruyarak ortak bir siyasi irade altında birleşmeleri, Osmanlı’nın özelliklerinden biridir. (…) Merkezi idare, Müslüman ve gayrimüslim taşra elitleri ile yüzyıllar süren işbirliği sayesinde, taşranın kültürünü, kimliğini etkilemiş, kendisi de taşradan etkilenmiştir. Müslümanlar ve gayrimüslimler arasında din, dil