Ankara’nın ABD yaklaşımı: Hazirana kadar ‘bekle/gör’ politikasıyla hareket etmek
Bu durumda, Ankara’nın ABD ile ilişkileri ihtiyatlı bir şekilde yürütme niyetinin arkasını şu iki cümle ile doldurabiliriz
İktidar makamlarının, dış politika meselelerinde bu aralar, muhalefetin geçen hafta gördüğümüz türden popülist, cıvık ve laubali diline aldırış etmeden ülke ve millet çıkarlarını gözeten bir çizgide hareket etmesinde sayısız faydalar olduğunu söyleyerek başlayalım.
ABD Başkanı Joe Biden’ın 24 Nisan’da 1915 olayları için ‘soykırım’ tabirini kullanması, bir gün önce de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la yaptığı telefon görüşmesinde bunu bu şekilde söyleyeceğini dile getirmesi karşısında muhalefet cephesinden söylenenleri hatırlayalım mı?
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener:
“Vatandaşlarımızın gözü kulağı Sayın Erdoğan’a çevrildi. Bir baktık ki kafası bozulana posta koymakla övünen dünya lideri gitmiş yerine pek bir terbiyeli, şeker, pek bir minnoş Mr. Erdogan gelmiş.”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu:
“Erdoğan konuştu, bırakın aslanı kedi gibi bir miyavlama sesi geldi.”
Doğrusunu söylemek gerekirse, her iki ismin de Erdoğan’ı en iddialı olduğu yerden (dış politikada....