Kılıçdaroğlu’nun dış politikaya dair ‘parlak’ fikirleri
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Sivas Kongresi’nin 100’üncü yıl dönümünde Sivas’tan “Manda ve himaye kabul edilemez” diye haykırdığı bir günde, CHP Genel Başkanı Kemal...
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Sivas Kongresi’nin 100’üncü yıl dönümünde Sivas’tan “Manda ve himaye kabul edilemez” diye haykırdığı bir günde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dış politika vizyonuna dair ‘duruş tekrarını’ yansıtan sözleri önümüze düştü.
Habertürk’te Fatih Altaylı’nın programına katılan Kılıçdaroğlu, “Dış politikayı 180 derece değiştireceğiz” dedi.
İlk bakışta, uygulanan mevcut dış politikanın ürettiği ‘sancıları’ bertaraf edeceğini düşünerek huzurlu, konforlu, “Aman ağzımızın tadı kaçmasın Ali Rıza Bey” rahatlığında bir Türkiye vaadi bu diye üzerine atlayabilirsiniz.
CHP Genel Başkanı’nın programda kullandığı sözler üzerinden ilerlersek, Mısır’la ilişkileri düzeltebilir, İsrail ile güllük gülistanlık bir döneme yelken açabilir, S-400’lerin ürettiği gerilime bir son verebilir, Yunanistan’ın zaten bizimle bir derdi yok diye düşünebilir, Amerika’dan da “İşte gerçek müttefik” övgüsüne mazhar olabileceğiniz cümlelere muhatap olup, ‘evli evinde köylü köyünde’ bir Türkiye vaadinde bulunabilirsiniz.
Ama günün sonunda, tatil hayaliyle gittikleri otel lobisinde, dolandırıldıklarını fark edip valizleriyle baş başa kalan bir aile konumuna düşebilirsiniz.
Tabi burada hayalleri yıkılan bir ailenin durumunun ötesine geçen, koca bir ülkeyi ilgilendiren tehlikelerden söz ediyoruz.