“Bilişim çağı”nı sosyal medyadaki nefret mesajları ile mi anlayalım?
"Bilişim çağı"nı sadece sosyal medyadaki mesajlarla nefret saçmak şeklinde algılayanların, siyaset dünyasını da etkiledikleri kesin. Çoğulcu demokrasinin temel ilkeleri üzerinde uzlaştıktan sonra...
"Bilişim çağı"nı sadece sosyal medyadaki mesajlarla nefret saçmak şeklinde algılayanların, siyaset dünyasını da etkiledikleri kesin. Çoğulcu demokrasinin temel ilkeleri üzerinde uzlaştıktan sonra farklılıkları vurgulamak yerine, yalnızca farklılıkları öfke ile vurgulamak kimi nereye götürebilir ki? Üslup çok mu sert? Seçilmişleri aşağılayacaksın... Terörü siyasi yöntem olarak görenleri destekleyeceksin... "Hizmet" kisvesi altında yargıya ve polise sızıp devleti ele geçirmeyi amaçlayanlarla işbirliği yapacaksın... Devletin ana varlık sebebinin "Güvenlik" olduğunu kabul etmeyeceksin... Sonra da "Bu iktidarın üslubu çok sert, bunlarla uzlaşmak mümkün değil" diyeceksin. Catch-22 durumları İçinden çıkılması mantıksal açıdan mümkün olmayan durumlara İngilizcede "Catch-22" deniliyor. Örneğin paraya ihtiyacın olduğu için bankadan kredi isterken, bankanın sizden olmayan malvarlığınızı teminat olarak istemesi gibi bir durum bu... Yazar Joseph Heller "Catch-22" romanının kahramanı ve savaş pilotu Yossarian'ın yaşadıkları ile, böyle açmaz durumları örnekler.