Bu akılsızlar sanki başka bir ülkede yaşıyor
Aynı söylemlerin ve hatta aynı kelimelerin ve kavramların bile her dinleyen tarafından farklı algılandığını bilmeliyiz. Yıllar önce Atina'daki bir panelde konuşmacı olarak yer alırken ben bunun farkına...
Aynı söylemlerin ve hatta aynı kelimelerin ve kavramların bile her dinleyen tarafından farklı algılandığını bilmeliyiz. Yıllar önce Atina'daki bir panelde konuşmacı olarak yer alırken ben bunun farkına varmıştım. Ege adaları ve karasuları üzerindeki tartışmalardan ötürü Türk-Yunan gerginliğinin tırmandığı bir dönemdi. Atina'daki bir salonda üç Türk ve üç Yunanlı, aramızdaki anlaşmazlıklar üzerinde konuşuyorduk. Salonu tıklım tıklım dolduran Atinalı dinleyiciler, bize karşı öfkeli olduklarını belli eden tepkiler sergiliyorlardı.
Farklı anlamalar
O sırada anladım ki aynı kelimeleri ve kavramları kullandığımız zaman bile, dinleyenlere göre farklı şeyler ifade ediyorduk. Örneğin biz Türkler "Ege" dediğimiz zaman bu "Deniz" anlamına geliyordu. Yunanlı konuşmacılar ise "Ege" dedikleri zaman bu "Adalar"ı ifade ediyordu. Bizim "Kurtuluş Savaşı zaferimiz" Yunanlılar için "Küçük Asya'daki yenilgi" demektir. Bunun gibi Barış ve uzlaşma" bir taraf için "Teslimiyet ve yenilgi", diğer taraf için de "Diplomatik zafer" değil midir?