Bu coğrafyada siyaset büyük sorumluluk gerektirir
Dünyanın en problemli coğrafyalarının kesiştiği yerde devlet olduğunuz takdirde, birtakım zorluklarla birlikte yaşamanız kaderinizdir. Üstelik bir de geçmişinizde büyük bir imparatorluk varsa ve bu imparatorluktan...
Dünyanın en problemli coğrafyalarının kesiştiği yerde devlet olduğunuz takdirde, birtakım zorluklarla birlikte yaşamanız kaderinizdir. Üstelik bir de geçmişinizde büyük bir imparatorluk varsa ve bu imparatorluktan artakalan sorunlardan bazıları çözümsüz olarak bu yüzyıla da aktarıldıysa, ülkenizde siyaset yapmak gerçekten büyük sorumluluk gerektirir...
Sığ siyaset anlayışı
Ama bazıları için siyaset karşı kaleye gol atmaktan öteye fazla bir anlam taşımayan meslektir. Siyaseti böyle anlayanlar, ülkelerini hedef alan iç ve dış komploların seçilmiş iktidarları zayıflatacağını düşünerek mutluluk duyarlar. Ülkenin ve halkın geleceğine dönük bir proje üretmek ve toplumun önünde yeni bir ufuk açmak gibi bir dertleri olmadığı için, çok rahattırlar. Onlar için en önemli uğraş fitne kazanını kaynatmak ve karıştırmaktır.
Karşı kaleye gol atmak mı?
Bu söylediklerimizin somut yansımalarını her an sosyo-politik yaşamımızda görmüyor muyuz? Kendi halkına ateş açan gözü dönmüş darbecilerin ülkenin bütünlüğüne ve istikrarına kastettikleri 15 Temmuz darbe girişimi bile, siyaseti karşı kaleye gol atmak olarak algılayanları ıslah etmeye yetmedi... Uzun yıllardan sonra devletin kabul etmeye razı olduğu "Kürt Realitesi" nihayet siyasi temsil hakkına kavuşurken, bu hakkı Ankara'nın gerçeklerinde değil Kandil'in direktiflerinde değerlendiren seçilmişleri görmedik mi? Laikliği inanç özgürlüğü olarak değerlendirmek yerine dini cemaat kurarak devleti ele geçirmeyi planlayan FETÖ'nün siyasetteki işbirlikçileri, Ankara yerine Pensilvanya'yı başkent olarak kabul etmiyorlar mı?
Savaş devam ediyor
Irak'ın, Suriye'nin hem komşularımız hem de yakın geçmişte bizim topraklarımız olduğunu görmeden, bu iki ülkedeki her krizin bize de yansımalar göstereceğini nasıl hesap edebiliriz ki? Bu açıdan Ortadoğu'da hâlâ 1'inci Dünya Savaşı'nın devam ettiğini, İngiltere ve Fransa yerine Amerika ve Rusya'nın geçtiğini görmemek mümkün müdür?
Türkiye'de yönetim sorumluluğu taşıyanlar, terörle mi, bölücülükle mi, yoksa en fazla umursamazlıkla ve sorumsuzlukla mı uğraşmalıdırlar, bilemiyorum. Osmanlı imparatorluğunu yıkıntıya götüren İttihatçılığı bugüne taşıyanlar, en azından tarih anlayışından yoksundurlar.