Bunların sorunu “şeref”le mi yoksa “zekâ” ile mi ilişkili?
Çok somut ve çok trajik gelişmeler arasında yaşarken çok soyut kavramlar üzerinde yapılan tartışmalara da tanık oluyoruz. Bunlardan biri MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Twitter'de yayınlanan "Yalılarda...
Çok somut ve çok trajik gelişmeler arasında yaşarken çok soyut kavramlar üzerinde yapılan tartışmalara da tanık oluyoruz. Bunlardan biri MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Twitter'de yayınlanan "Yalılarda viskisini yudumlayıp HDP'ye oy veren şerefsizler... Şimdi, HDP ile koalisyonu kurun" içerikli mesajı ile gündeme gelen "Şeref" kavramı değil mi?
Bilmek yetmez ki...
Bahçeli son mesajında "Şeref" kavramını açarak yeniden ele almış... Özetle şöyle demiş:
"- Şerefi herkes bilir. Bilmek bir şeye sahip olunduğunun delili değildir. Şerefli olmak manevi bir mükâfat, insan varlığının beyannamesidir. Hayatta haklı ve meşru bir gayesi olan, müdafaa edeceği değerleri bulunan herkes için şeref vazgeçilmez bir nimetin doyumsuz lezzetidir. Şeref; kendimize ve çevremize duyduğumuz saygının vicdan, ruh ve münasebette somutlaşmış ve nüfus etmiş insani hal özetidir."
Bir tartışma
Sayın Bahçeli'nin "Bilmek" kavramı üzerindeki sözleri, aslında "Şeref"e ilişkin değerlendirmelerinden daha gerçekçi ve daha doğru... Gerçekten de "Bilmek bir şeye sahip olunduğunun delili değildir."
Belki duymuşsunuzdur... Napolyon savaşları sırasında bir Fransız generalle bir İngiliz general aralarında tartışırlarken, İngiliz Fransız'a "Biz İngilizler şeref ve şan için savaşırız, siz Fransızlar ise para için savaşırsınız" demiş. Fransız da "Ne yapalım yani, herkes kendisinde olmayanı elde etmek için savaşmaz mı" diye cevap vermiş.