Cumhuriyet tarihinin dönüm noktalarından birini yaşıyoruz
Azgın bir nehir gibi köpürerek akan zaman içinde geçip giden günlerden bazılarını hiç hatırlamayız. Ama bazı günler vardır ki, bu günlere rastlayan büyük olaylar sade sizin...
Azgın bir nehir gibi köpürerek akan zaman içinde geçip giden günlerden bazılarını hiç hatırlamayız.
Ama bazı günler vardır ki, bu günlere rastlayan büyük olaylar sade sizin yaşamınızı etkilemezler.
Kaderinizi geleceğine bağladığınız güzel ülkenizin tarihinde de dönüm noktaları oluştururlar.
Ben bilinçle değerlendirebildiğim bu günlerden bazılarını hiç unutmam. Mesela sekiz yaşındaydım.
Ankara'da Sakarya Caddesi'nden okuluma giderken, yol kenarındaki kahvenin radyosundan öğle ajansı okunuyordu. 1950 yılının Mayıs ayındaydık. Radyonun spikeri ilk haber olarak, Celal Bayar'ın Türkiye Cumhuriyeti'nin üçüncü Cumhurbaşkanı seçildiğini duyurdu. O anda kahvede oturanlar ayağa kalkıp bu haberi alkışlamaya başladılar.
Kötü bir son
İlk sivil kökenli Cumhurbaşkanı seçimi, benim hatırladığım önemli günlerden birinde gerçekleşmişti. Daha sonra Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın kendisini korumakla görevli Muhafız Alayı tarafından esir alındığı ve daha sonra Başbakan Adnan Menderes ile iki bakanının asıldığı 27 Mayıs 1960 darbesi sürecini de yaşadım.
?Özal'lı yıllar
Darbelerle, seçimlerle ve yeni isimlerle dolu günler geçti. Süleyman Demirel, Bülent Ecevit ve Turgut Özal...
Turgut Özal'ın "Transformasyon" diye bilinen ve Türkiye'yi dünya rekabetine açtığı reformlarıyla geçen o günleri unutmak da mümkün değildir.
Tayyip Erdoğan olayı Derken 21'inci yüzyıla girdik ve AK Parti ile "Tayyip Erdoğan Olayı" günlerimize renk katmaya başladılar.
Yolun başında bu yeni sürecin eskilerden farksız olduğunu düşündüğümüz de oldu. Ama daha sonra AK Parti'ye açılan kapatma davası, sanki rejimin bekçileri tarafından düzenlendikleri sanılan Cumhuriyet Mitingleri, FETÖ'nün güdümündeki kalkışma ve adliye-polis eliyle yapılan darbe girişimleri geldi.
Neler görmedik ki?
Dönüm noktası ise 15 Temmuz 2016 akşamı sahnelenen darbe girişimiydi.
O akşam zihnimizde klişeleşmiş kavramlar buharlaştılar. Kemalizm'in kalesi olarak gördüğümüz Silahlı Kuvvetler'in FETÖ'cü olabileceğini gördük.
Yenikapı Mitingi'nde başlayan Erdoğan-Bahçeli birlikteliği Cumhur İttifakı'na dayandı. Ve o günden sonra atılan kararlı adımlarla bu güne gelindi.
Bugünü hatırlayacağız
Yemin töreninden sonra bugün görkemli bir törenle görevine başlayacak olan Recep Tayyip Erdoğan, Başkanlık Sistemi'nin ilk Cumhurbaşkanı'dır. Bu günü yaşayanların ileride unutmayacakları bir gün olacaktır bu... 1923'ün 29 Ekiminden bugüne akan zaman içindeki dönüm noktalarından biri olarak hep hatırlayacağız 2018'in 9 Temmuzunu.