Darbecilik yetmezmiş gibi bir de FETÖ’cülük çıktı...
1997'nin 28 Şubat'ında olup bitenleri her hatırlayışımda "Keşke olanlar şubatın 29'unda sahnelenseydi ve o darbeyi dört yılda bir hatırlasaydık" diye düşünürüm. Sabıkalılar var Aslında 28...
1997'nin 28 Şubat'ında olup bitenleri her hatırlayışımda "Keşke olanlar şubatın 29'unda sahnelenseydi ve o darbeyi dört yılda bir hatırlasaydık" diye düşünürüm.
Sabıkalılar var
Aslında 28 Şubat'ın özellikle medyadaki katılımcılarına bakarsanız, post-modern darbe hiç olmamış zannedersiniz. Bunlar mesela Türkiye'de basın özgürlüğü gibi konularda, kendilerini bugün de yetkili kalemler olarak görmüyorlar mı? 1997'deki 28 Şubat rezilliğinin failleri gerçekten teşhir edilebilselerdi, belki 2016'da da 15 Temmuz faciası olmazdı. Gezi kalkışmasının başlatıldığı gün sosyal medyadan "Halkım"diye başlayan ayaklanma çağrıları yapanların 28 Şubat sicilleri hatırlansaydı, halk bunları ciddiye alır mıydı?
Ders aldık mı?
Ne yazık ki darbelerden pek ders almadık. Ders almış olsaydık, dışarıdaki birileri ile içerideki birilerinin ayıplı ittifaklarına kuşaklar boyu göz yumar mıydık? Ancak şunu da dikkate alalım... Bundan böyle 15 Temmuz gecesi olanlar hep hatırlanacak. Tanklara karşı bedenleri ile karşı koyan kitleler, darbe heveslilerinin akıllarından çıkmayacak. Yani 15 Temmuz 2016 darbecilik geleneğinin ve postmodern İttihatçılığın sona erdiği tarih olabilir.