Doğan Heper’i uğurlarken bir nostalji denemesi
Milliyet'in eski genel yayın yönetmeni, sevgili arkadaşım Doğan Heper'i sonsuz yolculuğuna uğurlarken, birlikte çalıştığımız döneme nostaljik takıldığımı hissettim. Yunancada "Nostos" geriye...
Milliyet'in eski genel yayın yönetmeni, sevgili arkadaşım Doğan Heper'i sonsuz yolculuğuna uğurlarken, birlikte çalıştığımız döneme nostaljik takıldığımı hissettim. Yunancada "Nostos" geriye dönüş, "Algos" da acı çekmek demekmiş. Demek ki beyinde düne dönüşün sebep olduğu acıya "Nostalji" deniliyor. Heper'li günleri hatırlarken gerçekten içim acıdı.
Aile havası
Aslında nostaljik yaklaştığım şey, geçmiş yıllar değildi. Milliyet'te başyazar olduğum ve Doğan Heper'in de genel yayın yönetmenliğine geldiği 1980'lerin başı, siyaseten ya da bizim meslek açısından özlenecek yıllar değildi. 12 Eylül askeri rejimi ülkenin yönetimindeydi. Gazeteler bir sıkıyönetim bildirisi ile kapatılırdı o dönemde. Ama gazetecilik de gazeteler de adeta birer aile yapısındaki oluşumu yansıtırdı. Bu mesleğe profesyonel olarak başladığım Cumhuriyet'te o aile havasını teneffüs etmiştim. Sonra da Milliyet'te aynı havayı buldum.
Eski Cumhuriyet
"Medya-tower"ların olmadığı, gazeteciliğin bir usta-çırak ilişkisi üzerinde oluştuğu 1960'ların Cumhuriyet'inde ressam Agop Arad'ın odasında toplanırdık. Burhan Felek da katılırdı bazen bize. Elif Naci, Ali Ulvi, Selmi Andak, Ergun Balcı değişmez isimlerdi. Yan odada da Nadir Nadi vardı hep. Günün yorgunluğunu kahkahalarımızla giderirdik.
Eski Milliyet
Milliyet'te de Abdi İpekçi sonrasında Turan Aytul'un yönetmenlik dönemi ertesinde Doğan Heper yönetime gelmişti. Tıpkı eski Cumhuriyet'teki gibi ama bu defa Hasan Pulur'un odasında toplanırdık. Sevgili arkadaşım Yılmaz Çetiner'in hiç eksik olmadığı sohbetlerimize, Haldun Taner de sık sık katılırdı. Ankara'da ise Örsan Öymen'li, Orhan Tokatlı'lı günler beklerdi beni.
Bir hayal mi?
Tabii ki sıkıntılı dönemler ve mutsuzluklar da yaşardık. Ama sonuçta bilirdik ki çalıştığımız gazete ikinci evimiz ve bir çeşit kalemizdi... Bu dönem ne zaman kesin olarak sona erdi tam bilemiyorum. Belki de böyle bir dönem sadece benim hayal dünyamda vardı. Doğan Heper de bu dünyamın insanlarından biriydi.