Ekonominin sağlığı “serbest pazar”ın korunmasına bağlıdır
Piyasalardaki dalgalanmalar Turgut Özal'ın ekonomiyi yeniden yapılandırdığı günlerden bu yana alışık olduğumuz gelişmelerdir. Daha önce 1930'lardan kalma Türk Parasını Koruma mevzuatına göre, mesela...
Piyasalardaki dalgalanmalar Turgut Özal'ın ekonomiyi yeniden yapılandırdığı günlerden bu yana alışık olduğumuz gelişmelerdir.
Daha önce 1930'lardan kalma Türk Parasını Koruma mevzuatına göre, mesela döviz kurlarının dalgalanması yasaktı. Merkez Bankası'ndaki bürokratlar, doların, sterlinin, frangın değerini belirlerdi ama piyasalarda da bu dövizler asla bulunmazdı, bunların karaborsa değerleri fiyatları belirlerdi.
Serbest ekonomi
"Serbest kur- Serbest faiz- Serbest fiyat", Özal'ın bizi tanıştırdığı "Serbest Pazar Ekonomisi"nin temel taşlarıdır. Bu modeli yaşayarak, bir malın pahalı olmasının değil bunun bulunmamasının problem yarattığını öğrendik. Böylece enflasyon yüzde 100'ler civarındayken kredi faizlerinin dondurulmuş yüzde 10'lar dolayında bulunmasının, bir ekonomik hastalık olduğunu da anladık.
Devletin narhlı fiyatlarla malları listelemesi de böylece geride kaldı. Milli Korunma Kanunu benzeri mevzuat, anlamsızlaştı.
Ekonomik facia
Serbest Pazar Ekonomisi'ni kızağa çekme girişimlerine Özal'dan sonra birkaç kez tanık olduk. Döviz kurlarının çıpa adı altında sabitlenmesi bile yaşandı. Bunların sonuncusu faizlerin gecelik yüzde 7 binlere yükseldiği ve devalüasyonun TL'yi dibe vurdurduğu bir ekonomik facia ile bitti.
AK Parti ve serbest pazar
AK Parti iktidarı Serbest Pazar'ın kurallarına başından beri uydu. Bu şekilde makroekonomik dengeler hep korundu ve Türkiye'nin hem alt hem de üst yapısı Cumhuriyet tarihinde görülmedik ölçüde yenilendi.
Döviz kurları arttı ama hem piyasada hem de Merkez Bankası'nda döviz hiç eksik olmadı. Enflasyon ile faiz hadleri arasındaki dengeler de hep korundu.
Faiz lobisi
Ancak "Faiz lobisi" şeklindeki bir kavram da fazlaca telaffuz edilir oldu bu dönemde. Oysa faiz lobisi ile bankaların yüksek faizi körükledikleri iddiası bir yanılgıdır. Çünkü yüksek faizden en fazla bankalar zarar görür.
Çünkü en başta bankalar yüksek faizle borçlanır. Ne var ki enflasyonun hâlâ çift rakamlı olduğu ve dış ödemeler dengesinin sürekli açık verdiği bir ortamda faizi zorla düşürmeyi denerseniz, en başta enflasyonu patlatırsınız.
Döviz kurları da çıldırır.
Galiba öğrendik
Neticede Turgut Özal'ın hayatımıza soktuğu bu ekonomik gerçeklerin doğruluklarını zaman zaman yanlışlar yaparak ve sonuçlarını büyük bedeller ödeyerek öğrendik.