Gezi Platformu da şimdiki bazı adaylar gibi “her şey duracak” diyordu

Önümüzde hayati önemdeki 24 Haziran seçimleri olmasa yazı konusu olabilecek ve merkezinde Trump'ın bulunduğu o kadar çok ve ilgi çekici gelişme var ki dünyada. Mesela bugün Trump Singapur'da Kim Jong-un'la buluşuyor... Mesela Kanada'daki G-7 zirvesinden ticaret ortakları ile Amerika'nın yolunu ayıran Trump'a karşı seslendirilen tepkiler var... Ya da Robert de Niro'nun Trump'a mikrofonda küfretmesi de ilgi çekici bir gelişme.

Anket merakı
24 Haziran seçimlerine günler kala olup bitenleri izlediğinizde, geçmişteki seçim öncesi gelişmelerden şimdikilerin çok farklı olmadıklarını görüyorsunuz. Mesela önüne gelen herkesin işine gelen anketlere bakarak, seçimlerin sonucunu şimdiden ilan etmeleri alışılmış bir davranış değil mi?

Ciddi bir uyarı
Bu alışkanlık Hürriyet Okur Temsilcisi Faruk Bildirici'yi de rahatsız etmiş ki, yazarlarını "Ama maalesef kamuoyu araştırmaları artık sadece seçmen eğilimlerini saptamak için değil, seçmeni yönlendirmek için de kullanılıyor" şeklinde uyardı ve anketi yapan kuruluşun bunu kimin finansmanı ile yaptığının da açıklanmasını istedi.

Doğan'dan Demirören'e
Ama daha da ilgi çekici olan Bildirici'nin bu uyarıyı yaparken "Artık 'Demirören Medya Grubu Yayın İlkeleri' adını alan yayın ilkeleri de bunu öngörüyor" demesiydi. Keşke bu hassasiyet Doğan Medya Grubu döneminde de gösterilseydi...

Gezi günleri
Cumhurbaşkanı adaylarından bazılarının "Ben seçilirsem her şeyi durdurup, eski sisteme dönerim" içerikli konuşmaları, belleklerdeki "Gezi kalkışması" günlerini canlandırmaya başladı. Hatırlanacağı gibi 6 Haziran 2013'te "Taksim Platformu" diye bilinen kalkışma temsilcileri Başbakan Vekili Bülent Arınç'a bir muhtıra vermişlerdi. O dönemde Başbakan Tayyip Erdoğan Kuzey Afrika ülkelerini ziyaret ediyordu.

Neler istemişlerdi?
Taksim Platformu, AKM'nin yıkımından vazgeçilmesi yanında 3'üncü Köprünün, 3'üncü Havaalanının, Kanal İstanbul'un ve barajların yapımlarından vazgeçilmesini istiyordu. Onlara göre seçim sandığı da teferruattı. Erdoğan Türkiye'ye döndükten sonra ise olayların akışı tamamen değişecekti.