Google öncesi bayramlar çok farklı değil miydi?
Zaman çok garip bir şey... Herkese göre değişen bir anlamı var. Yaşlı bir insan için 1950'li 60'lı yıllar çok yakın zamanları ifade ediyor. Ama henüz 10 yaşına basmamış bir insan içinse bu...
Zaman çok garip bir şey... Herkese göre değişen bir anlamı var. Yaşlı bir insan için 1950'li 60'lı yıllar çok yakın zamanları ifade ediyor. Ama henüz 10 yaşına basmamış bir insan içinse bu zamanlar "Tarih" anlamına geliyor. Eski bayramlarla yeni bayramları karşılaştırdığınızda da "Ne kadar yeni, ne kadar eski" sorusuna cevap vermeniz gerekiyor. Mesela bazıları için eski bayram "Google öncesi" dönemin bayramıdır.
İstanbul'dan kaçmak
Google'a girip eski bayramlarda neleri yazdığıma baktım. Mesela bayramların İstanbul'dan kaçmak için fırsat olarak değerlendirilmesine takılmışım. Ama tabii yeni bayramlarda takılmışım buna. Çünkü eski bayramlarda ne bu kadar insanı kıyılarda ağırlayacak turistik yatak vardı Türkiye'de, ne de bu kadar çok otomobil sahibi vardı. Düşünün ki 1980'de Türkiye'deki toplam turistik yatak sayısı, Yunanistan'ın Rodos adasındaki turistik yatak sayısına eşitti.
Turizm hamlesi
Biz ailece bayramlarda Bodrum'a gider ve bir gulet kiralardık. Bodrumlu kaptanın oğlu da ikide bir yanıma gelir ve Bodrum lehçesi ile "Sana bir rakı dökem mi abem" diye sorardı. Yıllardan sonraki bir tekne gezisinde aynı çocuk yanıma geldi ve "Sana bir cin and tonik dökem mi abem" dedi. O an turizmde başka bir döneme girdiğimizi anlamıştım.
Dolarla bahşiş
1980'li yılların sonlarındaki bir bayram gününde bir ailede küçükler büyüklerin ellerini öperken bayram bahşişi olarak dolar verildiğine tanık olmuştum. Bu da globalleşmenin işareti miydi acaba? Neyse... Yakup Kadri'nin dediği gibi yıllar yarlardan vefasız... Dedemin, babamın, babaannemin, annemin olmadığı yeni zamanlar bunlar. Elini öpecek büyüğünüz kalmayınca işin ciddileştiğini anlıyorsunuz.
Ölümsüz sözler
Yazıya başlarken Google'a takılmıştım. Hepimizin her zaman işimize yarayacak Latince atasözlerine rastladım Google'da... Hepinizin bayramınızı kutlarken bu atasözlerini aktarıyorum:
- Sevilmek istiyorsan sevmelisin. (Si vis amari, ama)
- Gölge geçer, ışık kalır. (Transit umbra, lux permanet)
- Az konuşan adam akıllıdır. (Vir sapit qui pauca loquitur)
- Savaşı yaşamayan onu tatlı zanneder. (Dulce bellum inexpertis)