Hem büyük değişimi hem de büyük tekrarı yaşıyoruz

Biz Türklerin siyasi tarihi hem büyük bir başarı hikâyesidir, hem de büyük bir tekrarın öyküsüdür... Şu anda sahip olduğumuz kolaylıkları, alt ve üstyapıdaki müthiş yenilenmeleri...

Biz Türklerin siyasi tarihi hem büyük bir başarı hikâyesidir, hem de büyük bir tekrarın öyküsüdür... Şu anda sahip olduğumuz kolaylıkları, alt ve üstyapıdaki müthiş yenilenmeleri düşündüğünüz zaman, başarı hikâyesinin ayrıntılarına girmiş olursunuz. Kentleşmeyi, iletişim çağına geçişi ve geniş kitlelerin önünde açılan hizmetleri düşündüğünüzde, uzun süren durağan yıllardan sonra gerçekten çağ atlamadan söz edilebileceğini görürsünüz.

Kötü alışkanlıklar
Ama Osmanlı'dan Cumhuriyet'e aktarılan kötü alışkanlıkların bir türlü tedavi edilememesi sonunda, büyük bir tekrarın yaşandığını da gözlersiniz. Örneğin şu anda çeşitli rütbelerdeki subaylar, 15 Temmuz darbe girişiminin sanıkları konumunda yargılanmaktalar.
Hatırlıyor musunuz 27 Mayıs 1960'ta darbeye katılmayan subaylara ne olduğunu? Rütbeleri iptal edilerek neferliğe indirilen or ve kor generalleri hatırlıyor musunuz? 1967 tarihli gazetelerde rütbeleri iptal edilerek neferliğe indirilen generallerin rütbelerinin iade edildiğine ilişkin bir haber vardı.

Rütbeler iade ediliyor
Bu habere göre eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rüştü Erdelhun, Ankara eski Sıkıyönetim Kumandanı Korgeneral Namık Argüç, İstanbul eski Merkez Kumandanı Tümgeneral Kemal Binatlı, Kayseri eski Menzil Kumandanı Tümgeneral Kemal Çakın ve Yarbay Avni Karaca'nın rütbeleri geri veriliyordu.
Peki 1960 ile 1908 arasında bu açıdan bir benzerlik var mıydı? 1969'da kaybettiğimiz yazar Ragıp Akyavaş bir köşe yazısında 1908'e ilişkin olarak şu bilgileri veriyordu:

Aynı durum
- İkinci Meşrutiyet'in ilanından sonra İstanbul tam dokuz ay bir tımarhane havası yaşadı. Derken 31 Mart isyanı çıktı ve bastırıldı. Sultan Hamid'in iradesiyle terfi edip ilerleyen bazı kimseler hakkında rütbelerin indirilmesi kanunu kabul edildi. Makedonya'nın karlı dağları ile Yemen'in kızgın çölleri arasına serpiştirilmiş olan bütün subayların rütbelerini eşitlemek için ölçü bulundu. Akyavaş şu listeyi de vermişti:

Rütbeler iniyor
- Şeyhülislam Cemalettin Efendi'nin damadı Müşir (mareşal) Operatör Cemil Paşa'nın rütbesi yarbaylığa, Plevne kahramanı Gazi Osman Paşa'nın oğlu damat Nurettin Paşa Müşirlikten binbaşılığa, Ferik (korgeneral) Mazhar Paşa yüzbaşılığa, Gazi Ahmet Muhtar Paşa'nın oğlu Mahmut Muhtar Paşa orgenerallikten albaylığa, Serasker Rıza Paşa'nın oğlu Korgeneral Süreyya Paşa'nın rütbesi yarbaylığa indirildi.

Rütbeler yine iade ediliyor
Sonuçta Meşrutiyet'in rütbelerini indirdiği subaylar, tıpkı 27 Mayıs sonrasında rütbe alanlar gibi yeniden rütbe almışlar. Örneğin rütbesi yüzbaşılığa indirilen Cevad Paşa, yeniden terfi edip Korgeneral olmuş. Bir yemekte de Alman İmparatoru 2'nci Wilhelm, Cevad Paşa'yı işaret edip, "Paşa askerlerin en bahtiyarıdır, çünkü iki defa Paşa olmuştur" diyerek onu övmüş.
Görüldüğü gibi, takvimlerin hangi yılı gösterdikleri, tekrarlara takıldıkları zaman hiç anlam taşımıyor.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
‘Atatürkçüleri tasfiye etti, FETÖ’cüleri aday yaptı’ 15 Nisan 2023 | 587 Okunma FETÖ ve PKK’nın adayı belli, sizin adayınız kim? 14 Nisan 2023 | 585 Okunma CHP’den ‘PKK ile müzakere’ sözü 13 Nisan 2023 | 660 Okunma Erdoğan arayı gittikçe açıyor 12 Nisan 2023 | 1.889 Okunma Atatürk’ün kurduğu partide Atatürkçü aday yok 11 Nisan 2023 | 544 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar