Hiç olmazsa siyasi idamların yıldönümünde bugünün dünden güzel olduğunu hissedebilirdik
Sevgili arkadaşım Hıncal Uluç benim düne özlem duyanların ve dünü bugünden daha güzel görenlerin kendilerini aldattıklarını vurgulayan yazıma hak vermiş... Özetle şöyle demiş:
Dün ve bugün
"Bugün, dünden güzel olmasa 'İlerleme' dediğimiz şey nasıl olurdu?.
Türkiye'nin sıkıntısı bugünün dünden güzel olmaması değil sevgili Barlas!.
Sıkıntı!.. Bu ülkede kimsenin güzeli yazmıyor, konuşmuyor, olması..
Herkes siyasete boğulmuş.
Herkes birbirine sövüyor. Birbirine kin, öfke, nefret kusuyor. Siyaset dışında da, sadece şiddet, dehşet, cinayet!.."
Hatırladık ama...
Evet... Bu konuyu en anlaşılır şekilde ele alabileceğimiz yıldönümlerinden birini yaşadık... Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın, 20'nci yüzyılın ikinci yarısında idam edildikleri günlerin yıldönümüydü...
Yani Türkiye'de seçilmiş siyasetçilerin idam edildikleri bir dönemin var olduğunu, takvim yaprakları yüzümüze çarpmadı mı?
Hıncal çok haklı