İbadeti ihanete taşıyan bir garip adamın portresi...
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Bunların tabanı ibadet, ortası ticaret, tepesi ihanet" diyerek Gülen Örgütü'nün en gerçekçi tanımını yapmıştı. Ama yine de "İbadet" ve "Hizmet" diyerek yola...
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Bunların tabanı ibadet, ortası ticaret, tepesi ihanet" diyerek Gülen Örgütü'nün en gerçekçi tanımını yapmıştı. Ama yine de "İbadet" ve "Hizmet" diyerek yola çıkan bu örgütün, vatana ihanet çizgisine nasıl geldiğini derinine tahlil etmek gerekiyor.
Örgütün başındaki Fethullah Gülen'i kendisine bağlı insanların bulunduğu toplantılarda birkaç kez dinledim. Konuşmaları beni etkilemedi. Tam anlamı ile laf salatası yapmaktaydı. Birbiri ile ilgisi olmayan konuları ele alırken araya mutlaka bir ayet sıkıştırıyor ve ağlamak için adeta fırsat arıyordu.
Garip hayran kitlesi
İlgi çekici olan Gülen'e bağlı kişilerden oluşan bu topluluktaki mevki sahibi ve akıllı görünen insanların, ellerinde kâğıt kalemle Gülen'in söylediklerini not almalaraydı. Not alanlar arasında fabrikatörler, profesörler, yüksek bürokratlar vardı.
Yakın geçmişteki bir Genelkurmay Başkanı hakkında "O bize bağlı bir insandır, en fazla albay olacağını sanırdık ama sonunda Genelkurmay başkanı da oldu" dediğini duyanlar var.
Tatminsiz adam Uzun yıllar alan bu örgütlenme ve adeta sınırsız para girişi, Gülen'i neden tatmin etmedi? Bu kişi nasıl oldu da, çeşitli darbe girişimleri ile hem kadrolarının açığa çıkmasına ve tasfiyelerine örgütünü sürükledi? Hem de bir din adamı görüntüsünün yerini bir vatan haini görüntüsüne terk etmesini göze aldı.
Acaba arkasındaki CIA desteğini çok mu abarttı? Türk toplumunun değiştiğini görmek yerine, sadece kendisine bağlı olanların varlıkları ona yetti mi?