“İnsan hakları” denilince mangalda kül bırakmazlar ama...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti il başkanlarına hitaben yaptığı konuşmayı dinlerken "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak insanı gerçekten onurlandırıyor" diye düşündüm. Önce...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti il başkanlarına hitaben yaptığı konuşmayı dinlerken "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak insanı gerçekten onurlandırıyor" diye düşündüm. Önce Irak'tan sonra da Suriye'den bize sığınan milyonlarca bahtsız insana kucak açmamız, bizim "Onlar"dan farkımızı zaten kanıtlıyordu. Onlar yani "İnsan hakları" denilince mangalda kül bırakmayan Avrupalılar, kendi sömürgeciliklerinin yarattığı Ortadoğu Krizi'nin kurbanlarına sınırlarını kapatmakta yarışmamışlar mıydı? Şimdi de Arakan'da yaşanan facia karşısında dut yemiş bülbüle benzemiyorlar mı?
Arakan'da da varız
Dün Cumhurbaşkanı daha uzak yörelerdeki, Burma'nın (Myanmar) Arakan'ında hayatları tehlikede olduğu için barınamayan ve Bangladeş'e göç eden talihsiz insanlara da Türkiye'nin yardım elini çok somut biçimde uzatacağın açıklıyordu. Cumhurbaşkanı'nın cümleleri ile olayı nakledelim:
"- Dün Başkan'la bir görüşme yaptım. Kapıları açtılar ve TİKA kamplara 1 ton yardım götürüyor. Eşim, oğlum, Fatma Betül Sayan kardeşimiz, Ravza Hanım bir heyet olarak gazeteciler hep birlikte bu gece inşallah Bangladeş'te olacaklar ve yardımı dağıtacaklar. İkinci etapta 10 bin top gıda, ihtiyaç, giysi vs. yardımlar dağıtılacak."
Suu Kyi ile görüşme
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Dün Başkan'la görüştüm" diyerek hatırlattığı Burma lideri Suu Kyi ile yaptığı görüşme, bu soruna çözüm üreten tek girişim oldu. Suu Kyi de basına yaptığı açıklamada Erdoğan'la görüşmesi hakkında geniş bilgi verdi. Bu arada Burma lideri Arakan'daki vahşeti yansıttıkları iddia edilen sosyal medya görüntülerinin çok abartılı olduklarını da Erdoğan'a anlattı.