Korsan General Hafter akıllı olsaydı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı anlamaya çalışırdı
21'inci yüzyılda "Libya'da ne işimiz var" ya da "Suriye'ye girmekten başka işimiz kalmadı mı" diye soranlara cevap bulmak tabii ki çok kolay değil... Ama bunların dedeleri 15'inci yüzyılda "Konstantiniye'de ne işimiz var" ya da "Belgrad'ı almaktan başka işimiz kalmadı mı" diye sorsalardı, acaba başlarına neler gelirdi?
Türkiye'nin ağırlığı
Tarihi tekerrür diye tarif edenler herhalde şimdi "Görüyorsunuz işte, Türkiye olmadan Berlin Konferansı da olmaz" diyorlardır. Bundan önceki Berlin Konferansı (1884- 1885) bir anlamda Osmanlı'nın Avrupa'dan uzaklaştırılmasının da simgesiydi. Aynı zamanda Avrupalı emperyalistlerin Afrika sömürgelerini paylaşmalarının da ilk adımıydı. Şimdiki Berlin Konferansı ise, başta Libya olmak üzere Avrupa'yı da ilgilendiren her konuda Türkiye Cumhuriyeti'nin ağırlığını tescil edecektir.
Bismarck'tan Merkel'e
Yeni Berlin Konferansı'ndaki aktörler ise, eski Berlin Konferansındakilerden oldukça farklı. Mesela şu Angela Merkel bundan 150 yıl önce doğmuş olsaydı, Bismarck'ın koltuğunun mirasçısı olabilir miydi?