Midas'ın Kulakları yeniden sahnelenirken
Yıllar önce bir televizyon kanalının canlı yayınında açık oturum yönetiyorum. Konuşmacılardan biri söz istedi ve "Sayın Barlas, çok önemli açıklamalar yapacağım. Ancak bu söylediklerimiz...
Yıllar önce bir televizyon kanalının canlı yayınında açık oturum yönetiyorum. Konuşmacılardan biri söz istedi ve "Sayın Barlas, çok önemli açıklamalar yapacağım. Ancak bu söylediklerimiz aramızda kalmalı" dedi... Ben de o konuşmacıya "Hiç endişelenmeyin...
Söyleyeceklerinizi bizlerden ve bu programı izleyenlerden başka kimse duymayacaktır" diyerek güvence vermiştim.
Keşke duyulmasalardı
Siyasi parti liderlerinin ve sözcülerinin yaptıkları bazı açıklamaları ve konuşmaları dinlerken, hep bu açık oturum katılımcısını hatırlıyorum. Örneğin MHP'lilerin ve Bahçeli'nin, Tuğrul Türkeş hakkında söyledikleri keşke aralarında kalabilseydi... Daha ötesi Bahçeli'nin 7 Haziran seçimlerinden bu yana söyledikleri ve her gün bir önceki gün söylenenin tam tersinin seslendirildiği konuşmaları da mümkün olsaydı da kamuoyuna yansımasaydı.
Sonuç farklı olacak
Ama bu tür aralarında kalması daha doğru olan söylemlerin, halkoyu önünde seslendirilmesinden ötürü, önümüzdeki 1 Kasım genel seçim sonuçlarının 7 Haziran'ının sonuçlarından farklı olacağını tahmin edebiliriz.
Tablo bir anlamda Kral Midas'ın öyküsüne benzemiyor mu? Güngör Dillmen'in "Midas'ın Kulakları"nın özetini "Vikipedi"den aktararak hatırlatayım.