Özbekistan’daki Şanghay Zirvesi bir dönüm noktası mı?
İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ABD'nin sarsılmaz müttefiki, hatta uydusu olarak dış politikasını yönlendiren Türkiye, günümüzde yeni bir yön ve "mili politikalar" belirleme arayışında....
İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ABD'nin sarsılmaz müttefiki, hatta uydusu olarak dış politikasını yönlendiren Türkiye, günümüzde yeni bir yön ve "mili politikalar" belirleme arayışında. Çünkü üyesi olduğumuz NATO ve patron müttefikimiz ABD, Türkiye'nin aleyhine olabilecek ne varsa hepsine destek vermeye devam ediyor.
Sadece FETÖ'ye kol kanat germesinden bahsetmiyorum. Daha da ötesi mesela Irak ve Suriye topraklarında PKK/PYD'yi silahlandırıp Türkiye'ye saldırtıyor. Yunanistan'a "Türkiye'yi kışkırtması" için destek veriyor. Şimdi Türkiye bütün bu gerçeklerin ışığında hem stratejik açıdan sahip olduklarını kaybetmemeli (NATO üyeliği gibi) hem de yeni ufuklara açılmak için çaba göstermeli. Bu çabalardan çok somutu, "Türk Devletleri Teşkilatı"nın kurulması ve Azerbaycan ile Türkiye'nin "Tek millet iki devlet" ilkesine bağlanması oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu yeni ufuk arayışındaki en önemli yolculuklarından biri de bugün başlıyor. Erdoğan, Özbekistan'a gidiyor ve burada çeşitli etkinliklere iştirak edecek. Ama en önemlisi yarın...