Sadece kendimize güvenmiyoruz, kendimize yeterliyiz de...

Afrin Operasyonu amaçlanan hedefine nasıl olsa ulaşacak... Neticede bu bir savaş değil, bir güvenlik operasyonu. Türkiye'nin güvenliğini tehdit eden terör oluşumlarına karşı, devletin üstün güçleri ile giriştiği bir operasyon bu. Bizler vatandaşlar olarak, bu operasyon dolayısıyla sergilenen tabloya ve "Bugünün Türkiye'si"nin dünün Türkiye'sinden ne kadar farklı olduğunu gösteren gelişmelere bakarak mutlu olmalıyız.

Şoku atlattık
"En yakın dün" olarak kabul edebileceğimiz 15 Temmuz darbe girişiminde F-16 pilotlarının FETÖ silahşorları konumunda kendi halklarına karşı koydukları eylemleri hatırlayın. Sanki FETÖ'cü olmayan savaş pilotu yokmuş gibi bir duyguya kapılmamış mıydık? Afrin Operasyonu sırasında Hava Kuvvetleri'nin bu operasyona katkılarını görünce "Demek 15 Temmuz şokunu atlatmışız" diye düşünmüyor muyuz?

Bir Kore anısı
Savaş araç ve gereçlerinin Afrin'de kullanılmasını izlerken de "Uzak dünün Türkiye'si"ne ilişkin anılar canlanıyor zihinlerimizde. Mesela 1950'de bir tümen askerle katıldığımız Kore Savaşı'na ilişkin anılar bunlar. Türkiye'de Mersin'den gemilere binerek Kore'nin Pusan limanına ulaşan 5ooo askerimize savaş cephelerine ulaşmaları için Amerikalılar "Cemse" denilen GM yapımı kamyonlardan vermişlerdi... Ancak bu beş bin kişi içinden kamyon kullanabilecek kimse çıkmadığı için, Türkiye'den kamyon ehliyeti olan askerler istenilmiş ve onlar Pusan'a varıncaya kadar tümen bekletilmişti. Bugünün Türkiye'sinin otomotiv endüstrisinin ürünleri ile