Siyasi partiler yerel seçimlerden önce kendilerini yenilemeli
Önümüzdeki yıl yapılacak yerel seçimlere dönük olarak siyasi partilerin kendilerini yenileme çalışmaları yapmaları kaçınılmaz bir gerektir. Partiler, ardı ardına yapılan seçimlerden ve...
Önümüzdeki yıl yapılacak yerel seçimlere dönük olarak siyasi partilerin kendilerini yenileme çalışmaları yapmaları kaçınılmaz bir gerektir. Partiler, ardı ardına yapılan seçimlerden ve referandumlardan yorgun çıkmışlardır.
AK Parti'de ilk adım
İşin en garip yanı geçen dönemin galip partisi AK Parti bu yenilenmenin ilk adımını 6'ncı Kongresi ile atmış ve yönetimine yeni kadrolar da katılmıştır. Buna karşı seçimlerden en ezik çıkan ana muhalefet CHP ise, yenilenmek yerine bir iç kavganın rüzgârına kapılmış durumdadır. Bu kavganın ise, yenilenme yerine bölünme getirmesi ihtimali fazladır.
Değişimin gereği
"Yenilenmek" sade siyasi partiler için değil her alanda değişimi yaşayan tüm örgütler için kaçınılmaz bir gerek değil midir? Yönetim kuramcısı Drucker, çağımızı "Yeni Örgütler Toplumu" şeklinde belirlerken, bu çağın en önemli öğesini "Değişim" olarak niteliyor ve şöyle diyor:
Değişimin yönetimi
- Her örgüt değişimin yönetimini kendi yapısının içine yerleştirmelidir. Birincisi her örgüt, yapmaya alışık olduğu her şeyi terk etmeye hazır olmalıdır. Yöneticiler her süreçte "Bugün bildiklerimizi geçmişteki o zaman bilseydik, buna gene başlar mıydık" sorusunu sormalıdırlar. Eğer bu sorunun cevabı "Hayır" ise, örgüt o zaman "Öyleyse şimdi ne yapacağız" sorusuna cevap aramalıdır.
CHP'nin sorunu
Drucker'ın bu anlatımını Türkiye'nin siyasi pratiğine uygulamayı denersek... Mesela CHP yöneticileri bugünkü bilgileriyle dünü değerlendirselerdi, modern ve postmodern darbelerde darbecilerin yanında yer alırlar mıydı? Galiba evrensel kuramları tıpkı değişimin kaçınılmazlığı gibi göz önünde tutmak gerekiyor.
Hizmet yarışı
Çağdaş dünyada demokratik siyaset "Hizmet yarışı"dır, hizmete dönük rekabettir. Demokratik siyasette seçilmişler rakip seçilmişlerin meşruluğunu tartışmaz. Toplumdaki kesimleri birbirinden ayıran farklılıklar değil, tüm toplumu refah ve mutluluk hedefinde birleştiren ortak nitelikler daha fazla ön plana çıkartılır. Irkçılık, dincilik, yabancı düşmanlığı gibi öğeleri, ancak aşırı uçlardaki marjinal partiler kullanır. Büyük kitle partileri kritik anlarda mutlaka uzlaşırlar, koalisyonlar kurarlar.
Amerika örneği
İşin en garip yanı dünyadaki demokrasilere örnek gösterilen Amerikan demokrasisi bugün Trump döneminde marjinal bir partinin güdümündeymiş gibi yansımalara sahne oluyor. Medyayı halk düşmanı ve muhalefetteki Demokrat Partilileri tehlikeli olarak gören ve yabancı düşmanlığını ticaret savaşlarına gerekçe kılan bir yönetim var ABD'de.
Evet... Yeni dünyayı eski ve hayır getirmeyen alışkanlıklarla karşılamaktan kaçınmak gerekiyor.