Suudiler yoksa Kemalist devrimlere mi özendi?

Suudi Arabistan'ın Veliaht Prensi Muhammed bin Selman "Neom" adını taşıyacak yeni bir ekonomik bölge kurulacağını açıklarken "Daha önce olduğumuz yere, tüm dinlere ve dünyaya açık ılımlı bir İslam ülkesine dönüyoruz" demiş ya. Doğal olarak bizdeki bazı kesimlerde "Suudiler sonunda Kemalizme geliyorlar" yorumları seslendirilmeye başladı.

Prens açıkladı
Muhammed Bin Selman bu konuyu da içeren konuşmasında "Ülkemiz nüfusunun yüzde 70'i, 30 yaşın altında. Hayatımızın önümüzdeki 30 yılında yıkıcı düşüncelerle yaşamayacağız. Biz normal bir hayata sahip olmak istiyoruz. Dinimizin hoşgörüyü seslendirdiği ve geleneklerimizin nezaketi yansıtacağı bir hayat olacak bu" demişti.

Beklentiler
Eğer bizim Kemalistlerden biri bu Veliaht Prens'e danışmanlık yaparsa, bundan sonra bu ülkede hangi adımların atılacağını kestirebiliriz. Mesela Muhammed bin Selman bir basın toplantısı düzenler ve "Okuma ve yazmayı öğrenmesi zor olan Arap harflerinden Latin alfabesine geçmeye karar verdik" açıklamasını yapar. Eğer bizden giden Kemalist danışman gerçekten çok etkiliyse, veliaht prens "Bundan böyle ezan Türkçe okunacak" açıklamasını da yapar.

Laik Suudi devleti mi?
Mekke ve Medine'ye dini İslam olmayan turistlerin de girebilmesini sağlayacak kararlar ertesinde, bu iki ilde namaz vakitlerinde dükkânlarını kapatmayanlara artık ceza verilmemesi de karara bağlanır. Ve en sonunda Suudi Arabistan'ın yeni bir anayasa ile laik bir devlet olduğu ilan edilir, laik bir medeni kanun hazırladığı duyurulur... Daha sonra da ülkede artık Vahabi öğretisinin yasaklandığı açıklanır.

Aceleci olmayalım
Demek istediğimi şöyle özetleyeyim... Dış dünyadan gelen her habere mal görmüş mağribi gibi atlayıp, ölçüsü kaçmış yorumlar yapmaktan kaçınalım. Suudilerin bizim Atatürk'ümüzü örnek alarak siyasal reformlar yapmaları ve dini devlet düzeninden soyutlamaları mümkün değildir. Bu konularda atacakları adımlar, Suudi hanedanını hedef alacak darbeleri körükler.