Çıkma teklifi geri gelsin

İlişkiler dünyasında bugünlerde “Çıkma teklifi geri gelsin” konusu tartışılıyor. Birlikte gezdikleri, eğlendikleri insanların hayatlarındaki yerini bilmek isteyenler artık bu iletişimin adının konmasını istiyor. Çünkü bu belirsizlik onları yoruyor. Öyle ya, sürekli arayacaksın, mesajlar atacaksın, “Yemeğe gidelim, sinemaya gidelim, eğlenmeye gidelim, gecenin sonunda bize gidelim” diyeceksin ama “Peki aranızda ne var?” diye sorduklarında hiçbir cevap vermeyeceksin. Doğal olarak bu belirsizlik insanı fena halde yoruyor. Üstelik zaman kaybına neden oluyor. Yani insanlar, “Benimle çıkar mısın?” sorusunu duyup, bu soruya “Evet” cevabını verdikten sonra kendisini bir ilişkinin tarafı olarak görmek istiyor.

Böylece sevgililik aşmasına geçerek mutlu, mesut yaşamak istiyor. Bazıları bu teklifin lise döneminde kaldığını söylüyor. Oysa mesele “Benimle çıkar mısın?” sorusunu sormak değil ki? Duyguların varsa, bunu karşındaki insana söylemelisin. Bunu hangi soruyla, hangi sözcüklerle yapacağın sana kalmış. İster “Benimle çıkar mısın?” diye sorarsın. İster, “Ben senden çok hoşlanıyorum, sana aşık oldum, seninle daha yakın olmak istiyorum” dersin.

Böylece bir iradeyi ortaya koyarsın. Kendini net olarak ifade edersin. Karşındaki insanın aklındaki belirsizliği giderirsin. Aranızdaki iletişimi 4 bilinmeyenli denklem olmaktan çıkarırsın. Çıkma teklifi dünyanın en keskin, en amacına hizmet eden cümlesidir. Teklifi eden de alan da mutlu olur, içlerine ferahlık doğar, işini gücünü daha rahat yapar, huzurla uyur, anksiyeteden kurtulur.

NEDEN TEKLİF ETMEZLER?