Doymadım doyamadım
Konyaspor’un başarılı futbolcusu Ahmet Çalık’ın daha 27 yaşında bir trafik kazasında hayatını kaybetmesi herkesi üzdü. Önceki akşam oynanan Konyaspor- Adana Demirspor maçı öncesi...
Konyaspor’un başarılı futbolcusu Ahmet Çalık’ın daha 27 yaşında bir trafik kazasında hayatını kaybetmesi herkesi üzdü. Önceki akşam oynanan Konyaspor- Adana Demirspor maçı öncesi düzenlenen anma töreninde ise bütün stat Sezen Aksu’nun “Doymadım doyamadım sevmelere seni ben, kimseyi koyamadım yerine yeniden” şarkısıyla ağlıyordu.
Öyle ya, hangimiz ağlamadık bir Sezen Aksu şarkısıyla? Ya da hangimiz keyiflenmedik, neşelenmedik? Geçmişimizi, çocukluğumuzu hatırlatmadı mı bize? Sezen’in şarkılarını dinlerken sevgilimize daha da bir sarılmadık mı? Bizi terk edip giden vefasız yare yine Sezen’in şarkılarıyla seslenmedik mi? Kendi hatalarımızla yine o şarkılar sayesinde yüzleşmedik mi? Hangi birini yazsam şarkılarının, hangi birinin yüreğimizde yarattığı o eşsiz duygudan bahsetsem, bilemiyorum.
“Ah İstanbul, İstanbul olalı, hiç görmedi böyle keder” şarkısıyla kederlenmeyen var mı aramızda? “Begonvil boyvermiştir şimdi, yasemen basmıştır Bodrum’u” dediğinde o kokuyu duymayan, gözelim Bodrum’u hafızasında canlandırmayan kim olabilir? “Aman aman yandım amman, kurşun gibi izler, son bakıştaki o gözler kaldı aklımızda” sözlerini duyup da darbeci generallerin daha 17 yaşında idam ettiği Erdal Eren’i anmayan var mı?
“Alırım başımı giderim efeler gibi hey” dediğinde, bittiğini bildiğimiz ama bir türlü gidemediğimiz o aşktan kurtulmak için cesaret vermedi mi bize? “Yine mi güzeliz, yine mi çiçek” şarkısı, doslarımızla kurduğumuz muhabbet sofralarının vazgeçilmezi değil midir? “Perişanım şimdi mutlu oldun mu, başını yastığa rahat koydun mu” diye sormadık mı bizi ortada bırakan sevgiliye? “Aşk için ölmeli, aşk o zaman aşk” diye haykırmadık mı, aşktan anlamayanların yüzüne?
“Her ayrılık bir vurgun, değmeyin yaşlarıma, benden selam söyleyin bütün aşklarıma” şarkısıyla selam çakmadık mı geçmiş aşklarımıza? “Rakkas” ile, “Onu Alma Beni Al” ile, “Oh Oh” ile düğünlerde sallamadık mı omuzlarımızı, kalçalarımızı? Şimdi sokağa çıksak, yoldan geçen birini çevirsek, “Bana bir Sezen Aksu şarkısı söyler misin?” diye sorsak “Ben hiç Sezen Aksu şarkısı bilmiyorum” diyecek biri var mıdır?