İlişkideki zehir yoksa sen misin?
Bu köşede daha önce defalarca toksik (zehirli) ilişkilerden söz edip, bu tür kişilerden uzak durulması gerektiğini anlatmaya çalışmıştım. Bugüne kadar ilişkilerinizde hep sorun yaşamışsanız...
Bu köşede daha önce defalarca toksik (zehirli) ilişkilerden söz edip, bu tür kişilerden uzak durulması gerektiğini anlatmaya çalışmıştım. Bugüne kadar ilişkilerinizde hep sorun yaşamışsanız şu soruyu bir de kendinize sormanız gerekiyor: “Acaba ilişkiyi zehirleyen ben miyim?” Aşağıdaki maddeler size bu sorunun doğru yanıtını verecektir. Önce toksik insanların özelliklerini sıralayalım. Bazen zorba, bazen aşağılayıcı, ilgi ve merhamet isteyen, narsist, mağdur rolü oynayan, sağlıksız şekilde titiz, manipülasyon uygulayan, aşırı kıskanç ve muhtaçlığı benimsemiş. Bu tür davranışlarınız varsa siz de toksiksiniz ama bunun farkında değilsiniz. Çünkü kendinizle yüzleşmek yerine başkalarını suçlamak çok daha kolayınıza geliyor. Belki de bu yazı sizin zehirden kurtulmanızı sağlayacak.
1 -SİZDEN KAÇIYORLAR: Etkinliklere, arkadaş toplantılarına davet edilmiyorsunuz. Siz davet ettiğinizde hep bahane uydurup reddediyorlar ya da orada olsanız bile sizinle konuşan kişi sayısı yok denecek kadar az. Demek ki insanlar sizin enerjinizden pek hoşlanmıyor. Bu, sizin toksik olduğunuzun bir işaretidir.
2- ELEŞTİRİYE KAPALISINIZ: Toksik insanlar bu konuda aşırı derecede hassastır. En küçük bir eleştiriyi gibi kabul etmedikleri gibi okları karşısındakine yöneltip “Sen de şöylesin” diyerek kendilerinden uzaklaştırırlar. Bu, kendilerini mükemmel gördüklerinden değil, zehirli olduklarındandır.
3- SÜREKLİ SAVUNMADASINIZ: En küçük uyarıda bile hemen savunmaya geçerek karşınızdaki insanın lafını ağzına tıkıyorsunuz. Yapmış olduğunuz bir hatayı kabul edip düzeltmek yerine sürekli nedenler sıralayıp aslında kurban olduğunuzu kabul ettirmeye çalışıyorsunuz. En günahsız sizsiniz ve hep başkalarını suçluyorsunuz.
4- OLUMSUZ DAVRANIYORSUNUZ: Her şeyin en kötüsünü düşünüyorsunuz. Arkadaşlarınız sevinçlerini ilk olarak sizinle paylaşmıyor çünkü onlarla sevinmek yerine işin hep negatif taraflarını göstererek mutluluklarını yaşamalarına izin vermiyorsunuz. Çünkü mutlu değilseniz, başkasının mutlu olmasından rahatsızsınız.