"Geri" vitesteki Türkiye!..
"Geri"de kalmak ya da "gericilik..."Yok aslında ikisinin de birbirinden farkı...Çünkü ikisini de sadece cehalet, zavallılık, dünyadan kopuş ve vizyonsuzluk körüklemiyor...Ne yazık ki ikisinin temelinde de bağnazlık var...
Hani şu körü körüne yaşamayı, hurafelere inanmayı, bilimden uzak durmayı, eğitimi karartmayı, "yoksullaştır- köleleştir" stratejisi ile insanlara boyun eğdirmeyi, en önemlisi de uygarlığı ve çağdaş yaşamı reddetmeyi bir yaşam biçimi haline getiren bağnazlık var ya, işte o!..
Türkiye'de işte bu ikisi de; yani "geri" kalmayı dayatmak da, "gericilik" de ayakta durmak için var gücüyle çırpınıyor... Hem de siyaset eliyle...
İktidarı ve devletin gücünü arkasına alanlar vahim siyasi ve ekonomik yaptırımlarla, diplomatik çıkmazlarla, vizyonsuzlukla ve beceriksizlikle geride kalmayı kangrenleştirirken, diğer yandan giriciliği de, din bezirganlığı üzerinden -insanları kendi saflarında tutmak için- bir sömürü aracı olarak kullanmaya devam ediyorlar...