İhanet, cemaat ve son cinayet!..
"Ilımlı İslam" diye pazarlanan dinsel siyasallaşmanın şüphesiz en dikkat çekici yapılanmasını onlar gerçekleştirmişti...Tepeden tırnağa, sözde "sükûnet havası" yansıtılan, kimseyi...
"Ilımlı İslam" diye pazarlanan dinsel siyasallaşmanın şüphesiz en dikkat çekici yapılanmasını onlar gerçekleştirmişti...
Tepeden tırnağa, sözde "sükûnet havası" yansıtılan, kimseyi kırmadan-dökmeden, sinsi bir örgütlenme yolunda yumuşak "diyalog"larla insan kazanma ve onları sonradan "abi-abla" tezgahında "mürit"leştirme operasyonuydu o!.. Hem de sözde "ışık evleri"nden bir karanlık tuzağa doğru, uzun soluklu...
O kadar inandırıcıymış ki "diyalog, kardeşlik, sevgi, insan, hoşgörü" ve "hizmet" propagandası... Ve o kadar etkiliymiş ki (!) "hocaefendi", devletin tabanından tavanına kadar herkesi sarıp sarmalamıştı!!!
Onlar; eski ortakları AKP ile "17-25 Aralık rüşvet-yolsuzluk" çatışmasına girişene kadar, kaymakamından valisine, emniyet müdüründen içişleri bakanına, vekilinden cumhurbaşkanına kadar siyaset-devlet hattında el üstünde tutuldular...
Hele sarmaş-dolaş muhabbet o kadar büyüktü ki, şatafatlı salonlardaki "hoşgörü" tiyatrolarında, "dön artık, hasret bitsin" diye çağrılar bile yapıldı devlet katından ta Pensilvanya semalarına!..
Oysa "hoşgörü"yle boyanan, "diyalog"la şekillenen "yeşil" makyaj ürkütücü biçimde, hem de kan deryasıyla döküldü sokaklara kadar!.. Üstelik tanklarla-tüfeklerle, uçaklarla, bombalarla, şok edici biçimde!..