"Kızılay zarfı"ndan saçılanlar!..
Daha önce de bu köşede dikkat çekmiştik; her şey ne kadar da hızlı kirleniyor bu ülkede, her şey ne kadar da yıpranıyor, hor kullanılıyor, erozyona uğruyor ve nihayetinde çöküyor..
İnsanları yaşama sımsıkı bağlayan gerekçeleri bile ortadan kaldırıyor bu kirlilik...
Umutların temellerini çökertiyor bu kirlilik... İnsanın geleceğe bakış açısını değiştiriyor, çevresi ile uyumunu bozuyor- engelliyor ve nihayetinde insanı yaşamdan bıktırıyor...
Ve toplumun büyük bölümünün neredeyse hemfikir olduğu bir başka gerçek daha milleti yoruyor;
Bu ülkede devlete güven kalmadı...Çünkü herşey dejenerasyon, bozulma, yıpranma, dağılma ve karmaşa içinde sarsılıyor...
"Devlet" denen olgu tüm bu kirlilik ve bozulma içerisinde kendi ayağına kurşun sıkan bir şaşkın gibi, yalnızca kendi kendini sarsmıyor, toplumun devlete, güvenliğe, adalete, sağlığa ve en önemlisi de eğitime olan güvenini- inancını da yıpratıyor...