Memleket zaten yıkılmış ey gafiller!
17Ağustos 1999 depremi yalnızca aldığı canlarla değil, Türkiye’nin nasıl bir imar rezaletiyle karşı karşıya olduğunu gözler önüne sermesi açısından da ülkeyi derinden sarstı... Marmara...
17Ağustos 1999 depremi yalnızca aldığı canlarla değil, Türkiye’nin nasıl bir imar rezaletiyle karşı karşıya olduğunu gözler önüne sermesi açısından da ülkeyi derinden sarstı...
Marmara Bölgesi’nde büyük şok yaratan sarsıntı Türkiye’nin en kalabalık bölgesinin doğal afetler karşısında nasıl da çaresiz ve sahipsiz olduğunu bir şamar gibi suratlara çarptı...
Çok şey yıkıldı aslında binalarla birlikte İstanbul ve çevresinde... En başta, rüşvet batağında imar yasalarını çiğneyen, kentleri fason binaların işgaline teslim eden, halkın yaşam alanlarını ceheneme çeviren hırsız bürokrasi yıkıldı...
Parkları, meydanları ve topkeyun yeşil alanları adeta halktan çalarak yapılaşmaya açan, kentlerde sokak, cadde ve meydan bırakmayan, skandal yapılaşma yöntemleri ile insanların gökyüzüyle bile bağını kesen belediye başkanları da yerle bir oldu 1999 depreminde...
İstanbul, Yalova, Düzce ve çevresinde adeta kağıttan binalar yaparak astronomik fiyatlarla pazarlayan merdiven altı, çakma müteahhitler de kaldı deprem enkazının “gaflet, dalalet ve hatta hıyanet” de barındıran enkazının altında...