Bir kere de sözünün arkasında dur yahu!

Bir dediği bir dediğini tutmuyor. Bugün dediğinin yarın tam tersini diyor. Hatta gün içinde bile düşüncelerini değiştiriyor. Şimdi siz böyle bir insana nasıl güvenir de ülke yönetimini teslim...

Bir dediği bir dediğini tutmuyor. Bugün dediğinin yarın tam tersini

diyor. Hatta gün içinde bile düşüncelerini değiştiriyor.

Şimdi siz böyle bir insana nasıl güvenir de ülke yönetimini teslim edersiniz?

İşi gücü polemik.

Kelimeleri orasından burasından çevirerek siyasi top oynuyor.

İyi de siyaset inandırıcılık ister, güvenilirlik ister.

Dahası siyaset sonuç alma sanatıdır.

Sonuç almak istiyorsan halka güven telkin edeceksin.

Sandıktan çıkmayan siyasetçiye başarılı siyasetçi denmez.

Sandıktan çıkabilmek için de halkın sana inanması ve güvenmesi gerekir evvelemirde.

Şayet sen bir dediği bir dediğine uymayan bir insan isen veya bugün dediğini yarın yalanlayan bir kimse isen bu halk sana zinhar güvenmez.

***

Kimden bahsettiğimi tahmin ettiniz.

Pek tabii Kılıçdaroğlu’ndan.

Oğlunun kendisine söylediklerini hatırlatmama gerek yok.

Keşke oğlunun aklıyla hareket etse!

Partisinin adında halk var, ama onun umurunda değil halkın ne dediği.

Umurunda olsaydı halk kaç seçimdir sandıkta diyeceğini dedi.

Halkın sandıkta verdiği dersin özeti şudur:

“Ben sana inanmıyor ve güvenmiyorum!”

Haksız mı?

Başında olduğu parti de kendisi gibi sahiden çok ilginç!

Partinin halk partisi olduğu belirtilir ama o halk verili halk değil!

Kurgulanmış bir başka halk!

O yüzden CHP hiçbir zaman verili halkı beğenmedi ve sevmedi..

Tam tersine verili halkın yerine kendi kurguladığı halkı oturtmaya çalıştı.

Tamamen Jakoben ve baskıcı yöntemlerle!

Yukarıdan aşağıya baskıyla bir halk inşa etmeye çalıştı.

Madem ki halk getirdikleri düzeni beğenmiyordu, o zaman o “6 ok” zihniyetine uygun yeni bir halk oluşturulmak istendi.

O halka yabancısı olduğu değerler dayatıldı.

CHP’nin halkçılığı, kendi halkını iç düşman gibi gören bir anlayışın üzerine oturuyordu.

Bugün de büyük ölçüde böyle.

“Halka rağmen ve halk için!” sloganının anlamı buydu.

Çok partili hayata geçildikten sonra da “Halk seçmesini bilmez!” denildi.

“Dağ başındaki çobanın oyuyla bir profesörün veya sanatçının oyu bir olur mu?” zihniyetine büründü bu halkçılık anlayışı.

O yüzden halk CHP’ye hiç güvenmedi.

Ve CHP’yi bir daha da hiç iktidara getirmedi.

Şimdi CHP’nin başındaki Kılıçdaroğlu’na ise hiç mi hiç güvenmiyor.

Çünkü onun sürekli sözlerinden çark ettiğini görüyor.

İktidara gelmek için vaat ettiklerini, iktidara kazara gelmesi halinde yapmayacağını biliyor.

O yüzden Kılıçdaroğlu’nu, sözüne güvenilmez biri olarak belleğine yerleştirmiş bulunuyor.

CHP’nin o geleneksel elitist-Jakoben algısı ile Kılıçdaroğlu’nun bu algısı üst üste oturunca, CHP’nin varın siyasi geleceğini siz düşünün artık!

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Devletin bekası neye bağlı? 22 Kasım 2024 | 148 Okunma AK Parti’yi enfekte edecek neo-ittihatçı zihne dikkat! 19 Kasım 2024 | 459 Okunma Çözüm hem çok kolay hem çok zor… 15 Kasım 2024 | 1.750 Okunma PKK gerçekliği, Öcalan’ın demokratik cumhuriyet önerisi, sürecin tarihi/2 12 Kasım 2024 | 550 Okunma PKK gerçekliği, Öcalan’ın demokratik cumhuriyet önerisi, sürecin tarihi-1 08 Kasım 2024 | 355 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar