Cumhurbaşkanına saygısızlık uzlaşıyı öldürür
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan seçimlerden hemen sonra bir kavramın altını önemle çizdi: Uzlaşma. Partileri hükümet için uzlaşmaya çağıran Erdoğan’a yönelik nefret dili ne...
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan seçimlerden hemen sonra bir kavramın altını önemle çizdi: Uzlaşma.
Partileri hükümet için uzlaşmaya çağıran Erdoğan’a yönelik nefret dili ne yazık ki devam ediyor.
Erdoğan’ı uzlaşmaya karşı biri olarak takdim eden bilumum muhalefet partileri meclisin açılışında sadece uzlaşmadan ne kadar çok uzakta olduklarını değil aynı zamanda ne büyük bir saygısızlığı marifet bildiklerini de ortaya koymuş oldular.
Cumhurbaşkanımızın meclise girişinde muhalefetin sergilediği tavır, kesinlikle insani ve milli bir tavır değildir. Yabancı misyon şeflerinin gözü önünde Cumhurbaşkanının önünde kalkmamak, her türlü insanî ve millî refleksten yoksun bir saygısızlık örneğidir.
Milli iradeyi temsil makamında olan kişilerin milli iradenin tecessüm ettiği bir şahsa ve makama karşı gösterdikleri bu saygısızlık, yeni dönemde diyalog ve uzlaşı üzerinden inşa edilmesi gereken demokratik siyaset dilini de ilk günden zehirleyen bir davranış olmuştur. Paradoksa bakınız ki “diktatör” diye suçladıkları kişinin önünden kalkmama özgürlüğünü o gün mecliste gösteren muhalefet partileri, yeni dönemde uzlaşmaya ne kadar uzak olduklarını da alenen göstermiş oldular. Muhalefet partilerinin bu sekter ve saygısız tavırlardan hızla uzaklaşmaları gerekiyor. Aksi takdirde kaybeden kendileri olur.
AK Parti Cumhurbaşkanına yapılan hiçbir saygısızlığı içine sindirmediği gibi bu tür saygısızlıkların hiçbirini de karşılıksız bırakmaz. Muhalefet partileri şunu çok iyi bilmeliler ki Cumhurbaşkanımızın şahsına ve makamına yapılacak bu türden düşmanca saygısızlıklar her türlü diyalogun ve uzlaşının önünü keser. Milleti oyalamaya gerek yok. Mertlikten ve dürüstlükten uzak siyasi taktiklere de hiç gerek yok. Diyaloga ve uzlaşıya açık iseler bunun ilk sinyalini veren Cumhurbaşkanı olmuştur. Demokratik diyalogun ve uzlaşının altını da AK Parti’nin Genel Başkanı ve Başbakanı anlamlı bir biçimde doldurmuştur.