Darbenin her türlüsüne karşısınız öyle mi?
Şimdilerde moda oldu. “Darbenin her türlüsüne karşıyız!” diyorlar. Moda bu işte! Bunu diyenlerin amaçları belli. Arkasından ettikleri/edecekleri laflar da belli. “Sivil darbeye de...
Şimdilerde moda oldu.
“Darbenin her türlüsüne karşıyız!” diyorlar.
Moda bu işte!
Bunu diyenlerin amaçları belli.
Arkasından ettikleri/edecekleri laflar da belli.
“Sivil darbeye de karşıyız!”
“OHAL’e de karşıyız!”
28 Şubat’ta tankların karşısında secdeye duranlar bugün tankları dize getiren bu milletin asil ve kahraman evlatlarını sokakta faşizm estirmekle suçluyorlar.
Darbeden yanayız diyemedikleri için milletin şanlı direnişini yalanlarla itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar.
Tam da darbecilerin istediği, o Pensilvanya’daki İblis’in istediği türden bir algı operasyonu yapıyorlar.
Onlar da tıpkı o
İblis gibi “tiyatro!” diyorlar.
Hepsinin ağa babaları bir çünkü.
Ağızları da bir, emir aldıkları yer de bir!
Şimdi başladılar tıpkı 28 Şubat sürecinde dediklerini demeye: “Ne darbe ne Şeriat!”
Ne utanmaz, arlanmaz, iki yüzlü insanlarsınız siz yahu!
Mertçe çıkıp deyin biz darbeden yanayız, Erdoğan’ı darağacına gönderecek ve AK Parti hükümetini başımızdan uzaklaştıracak o alçak darbeyi başarısız kıldığınız için sizden nefret ediyoruz deyin de bilelim...
Niye kelimelerin arkasına sığınıyorsunuz kalleşçe ve namertçe!
Kim ki bu süreçte “sivil darbe” diyorsa biliniz ki onlar gerçekte darbe yanlısıdırlar!
Kim ki bu süreçte Erdoğan’ı işaretleyerek “diktatöre karşıyız!” diyorsa biliniz ki onlar darbe yanlısıdırlar!
Kim ki bu süreçte sokakta faşizm estiriliyor, OHAL demokrasiyi ortadan kaldıracak diyorsa biliniz ki onlar bal gibi darbe yanlısıdırlar!
Daha önce köşelerinde yazıp çiziyorlardı zaten: “Erdoğan’ı bir tek darbeyle engellemek mümkün. İç savaş çıkmasın isteyenler darbeye karşı çıkmasınlar.”
Neymiş efendim, ülkede bir iç savaş çıkmaması için Erdoğan’ın darbeyle gönderilmesi caizmiş diyorlardı!
Şimdi darbeye karşı biriken milletin öfkesinden korktukları için ağız değiştirdiler ilkin. “Darbeye karşıyız!” dediler. Sonra, “Ama” demeye başladılar. Bugünlerde ise alenen ve pervasızca kendi yandaşlarını “diktatör!” diye suçladıkları Erdoğan’a karşı yürümeye çağırıyorlar. “Sivil darbe” söylemiyle “OHAL” edebiyatı üzerinden faşizme direniş çağrısı yapıyorlar.
Bu işin başını kimin çektiğini elbette biliyoruz.