Haram oylar
Ben HDP’nin seçimde PKK’nin silahları üzerinden Kürt halkını tehdit ederek oy aldığını söylüyorum. Silah zoruyla ve tehditle alınan oylar için haram oylar tabirini kullanıyorum. Birileri kalkıp benim...
Ben HDP’nin seçimde PKK’nin silahları üzerinden Kürt halkını tehdit ederek oy aldığını söylüyorum.
Silah zoruyla ve tehditle alınan oylar için haram oylar tabirini kullanıyorum.
Birileri kalkıp benim HDP’nin aldığı tüm oylar için haram oylar nitelemesinde bulunduğumu söylüyor. O birileri ya yazdıklarımı okumuyor ya da yazdıklarımı bilerek çarpıtma yoluna gidiyor. Tıpkı Cumhurbaşkanımızın “Türkiye’de artık bir Kürt sorunu yoktur” sözünü dönüp dolaştırıp önce “Kürt sorunu yoktur”a sonra da “Kürt yoktur”a dönüştürmeleri gibi.
Seçim sürecinde sahada bu tür çarpıtmalara çok rastladım.
Şimdi de PKK/HDP severler HDP’nin tüm oyları için benim “haram oylar” nitelemesinde bulunduğumu yayıyor. Onlara da bir kez daha hatırlatıyorum: HDP’nin elbette gönüllü oyları var. Onlara bir sözüm yok. Ama HDP’nin özellikle bu seçimde PKK’nın silahları üzerinden devşirdiği oylar da var. Ölüm tehdidiyle alınan, korkunç baskı mekanizmasıyla alınan oylara “haram” denmez de ne denir? O birileri PKK/HDP canibinden Kürt halkına yönelik hiçbir tehdidin ve baskının olmadığını söylüyorsa ne diyeyim. Aleni bir gerçekliği saptıranlara ne derseniz deyin boş. Sadece bölgede değil İstanbul’un Esenyurt, Küçükçekmece, Bağcılar vb. ilçelerinde bile korkunç bir tehdit ve baskı politikası izlendi.
Sahada bizzat bütün bunlara tanık oldum. Sandık başlarında nasıl terör estirdiklerine de... Benim “haram oylar” dediğim işte bu baskıyla ve tehditle alınan oylardır... Böyle dedim diye sadece içimizdekiler rahatsızlık duymadı. Hollandalı bir gazeteci hanım da ciddi bir rahatsızlık duydu ve ne hikmetse bana cevap verme ihtiyacı duydu.