Kim FETÖ’cü kim değil? FETÖ davaları güme mi gidiyor?
Kimsenin alnında FETÖ’cü diye yazmıyor. Peki kimin FETÖ’cü olup olmadığını nerden bileceğiz? Herkes çevresinde kimin FETÖ’cü olup olmadığını bilir. FETÖ’nün...
Kimsenin alnında FETÖ’cü diye yazmıyor. Peki kimin FETÖ’cü olup olmadığını nerden bileceğiz?
Herkes çevresinde kimin FETÖ’cü olup olmadığını bilir.
FETÖ’nün sivil toplum görünümlü derneklerinde görev almak bir ölçü değil midir? FETÖ’nün çağrısı üzerine Bank Asya’ya para yatırmak kimlik tespiti açısından yeterli değil midir? Bir sürü kriter sayılabilir.
Diyelim ki FETÖ’cülerden önemli kademedeki biri itirafçı oldu. Kendi ilinde kimin FETÖ’cü olduğuna dair bilgiler verdi. Şimdi bu bilgiler diğer kriterlerden bir kaç tanesiyle de örtüşüyorsa dikkate almayacak mıyız?
Diyelim ki FETÖ’nün kripto unsurları kendilerini gizlemek için sıraladığım kriterlerin hiçbirine sahip değil. Ama devletin istihbarat birimlerinden elde edilen bilgiler, bu çerçevede itirafçı olan FETÖ’cü önemli bir zevatın açıklamalarıyla da örtüşüyorsa hukuken o kişiyi “FETÖ’cü” diye kabul edip cezalandırma yoluna gitmeyecek miyiz? Hiçbir yerde kaydı kuydu olmayan FETÖ imamlarına hukuken hiçbir şey yapılamayacaksa devletin istihbarat birimlerinden gelen bilgilere ve belgelere ne gerek var!
Pek tabii sadece istihbarat notu hukuken yeterli olmaz. Pek tabii yalnız başına “gizli tanık” veya “itirafçı “ anlatımları hukuken anlam ifade etmez. FETÖ davalarında sorun da burada. Bu öyle bir örgüt ki kaydı kuydu yok.
Bilmem kaç yıl içerde tuttuğunuz bir eski il başkanını “beraat”le salıveriyorsanız hiç kusura bakmayın ortada rahatsız edici bir durum var demektir. Delil yok idiyse onca zaman niye hapiste tuttunuz diye sormazlar mı?
Yargıda ters giden bir durum var.
Geçen Kayseri’de Boydakların davasında bir tanık mahkeme huzurunda konuşturulmuş. Ve Boydaklardan birinin cüretkar tehdidiyle karşı karşıya kalmış.
Olacak şey mi?
İnsanlar tanık olurken gemileri yakıyorlar. Bir de çıkan çıkana... Büyük bir risk alarak tanıklık yapanları gizleyeceğimize yem olarak atıyoruz çakalların önlerine, deşifre ederek hayatlarını riske atıyoruz... Düşününüz aynı şehirde yaşıyorsunuz. “Devran döndüğünde!” tehditleri hâlâ karşılık bulabiliyor. Bu durumda kaç kişi cesaret edebilir tanıklık etmeye söyler misiniz?
Üstelik adam Kayseri Adliyesine sabah 8’de çağrılıyor. Gece 12’de kendisine sıra geliyor. Yanında hiçkimse yok. Bir başına. Gelen geçen FETÖ’cüler sözlü sataşmalarda ve tehditlerde bulunuyor.
Olacak şey mi bu?
Bu durumda FETÖ davaları hem sulandırılmış oluyor hem de güme götürülüyor. Kimse kusura bakmasın! Kayseri gibi illerde yargının iyi sınav verdiğini söylemek mümkün değil.
Dediğim gibi ters giden bir durum var. Kayseri örneklerden biri.
***
Kayseri il emniyet müdürü FETÖ ile amansız mücadele eden müdürlerimizden biri. Kimlerin onun başını yemek için nasıl kumpaslar kurduklarına bizzat tanık olanlardan biriyim. Boydaklara yargı direncine rağmen operasyon yaptığında eski bir Cumhurbaşkanımızın ve başkaca siyasilerin nasıl hışmına uğradığına bilen biliyor. Onu Kayseri’den göndermek için neler neler yapmadılar ki! Cumhurbaşkanımız ve Bakanımız sahip çıktığı için o odaklar amaçlarına ulaşamadılar.
Şimdi size FETÖ’nün “gizli tanık” olan en has elemanlarından birinin Almanya’da bulunan bir FETÖ’cü dernekte yapılan konuşmalara dair bilgi notunu aktarıyorum.
Varın siz karar verin Kayseri Emniyet Müdürü’ne yönelik kumpasların arkasında asıl kimlerin yer aldığına...
“Almanya’da bulunan bir derneğin lokalinde Kayseri İl Emniyet Müdürünü kastederek hatta ismi ile söyleyerek yaz kararnamesinde yüzde yüz gideceğini, müdürün Tayyipçi olduğunu, yolundan dönmediğini, beklemeleri gerektiğini, yazın tayininin çıkacağını, daha sonra içerden arkadaşlar vasıtası ile tanık ve ihbarcı beyanlarına ulaşacaklarını, yüklü miktarda para karşılığında bu tanık ihbarcıların beyanlarını değiştireceklerini, kelime oyunu yapacaklarını, şu anda rahat olunmasını (...) bu müdür gidene kadar beklemeleri gerektiğini beyan etmiştir.”
***