Terör sonlanmadan asla...
“Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi” ile “Çözüm süreci” hem birbiriyle alakalı, hem de alakasız iki alandı. Birinde Kürt kimliğinin inkarından kaynaklanan sorunların temelli olarak çözümlenmesi ve...
“Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi” ile “Çözüm süreci” hem birbiriyle alakalı, hem de alakasız iki alandı.
Birinde Kürt kimliğinin inkarından kaynaklanan sorunların temelli olarak çözümlenmesi ve dolayısıyla bu ülke Kürtlerinin kendi devletlerine aidiyetlerinin pekiştirilmesi amaçlanırken ötekinde silahların toprağa gömülmesi amaçlanmıştı.
Birinde muhatap doğrudan Kürt halkıydı. Ötekinde elinde silah bulunduran örgüttü. HDP ikinci sürecin sadece postacısı konumundaydı.
Daha anlaşılır bir ifadeyle HDP, ikinci süreçte İmralı ile Kandil arasında mekik dokuyan, yani mesaj teatilerini sağlayan bir postacı rolündeydi.
Birinci süreçle amaçlanan; inkar, asimilasyon ve zor politikalarıyla bölünmenin eşiğine getirilen Türkiye’yi yeniden birleştirmek ve düşmanlaştırılmak istenen iki halkın kardeşliğini kalıcı bir biçimde kökleştirmekti.
Birinci süreç başarıyla tamamlandı.
Zaten bu yüzdendir ki PKK tekrar silaha başvurduğunda beklediği halk desteğini bulamadı. Tam tersine kendisine tepki duyan bir Kürt halkı realitesiyle karşı karşıya geldi. Bu tepki, PKK tarafından oluşturulan acımasız tehdit ve ölüm politikasına rağmen 1 Kasım’da sandığa yansıdı.
Şimdi hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı yeni bir dönem başlıyor. Bu dönemin kodlarını doğru okumak lazım.