Maraş'ın iki yüzü
Maraş, kahraman bir beldedir ama aynı zamanda şairler diyarıdır, ediblerin memleketidir. Necip Fazıl, Maraşlıdır meselâ… Son dönemde Ahmet Maraşlı ismi öne çıktı. Okumayı Sevdirme Projesi onun...
Maraş, kahraman bir beldedir ama aynı zamanda şairler diyarıdır, ediblerin memleketidir. Necip Fazıl, Maraşlıdır meselâ… Son dönemde Ahmet Maraşlı ismi öne çıktı. Okumayı Sevdirme Projesi onun eseri…
HER biri ayrı bir tarihi, kültürü, medeniyeti barındıran bütün şehirlerimizi severim. Ama Kahramanmaraş, bazı şehirlerimiz gibi imtiyazlı bir muhabbeti hak ediyor.
Niçin? Çünkü iki cephesiyle bilinir. Biri kahramanlığıdır ki, bunu cümle âlem bilir. Sütçü İmam ve diğer isimsiz cengâverler, İstiklal Harbi’nde büyük kahramanlıklar göstermiş, düşman askerlerini memleketten kovarak ‘kahraman’ ismine ziyadesiyle lâyık olduğunu göstermiştir.
Şair bir şahir
İkincisi ise ‘şair şehir’dir, ‘edip memleket’tir. Neredeyse bir çok şair ve yazarımızın biyografisine baktığımızda, doğum yerleri bize Kahramanmaraş’ı işaret etmektedir. Tabii ki en başta Cumhuriyet devri Türk Edebiyatı’nın “Sultanü’ş Şuara”sı, ‘Şairler Sultanı’ üstat Necip Fazıl Kısakürek. Şairimizin soyu Dulkadiroğulları’na dayanan Maraşlı Kısakürekzâdelerden Fazıl Bey ile Meliha Hanım’ın oğludur. Kervanın başında Necip Fazıl var ama arkasından gelenlerin sayısı pek ziyade. Hepsini burada zikretmek mümkün değil ama rahmete vesile olsun diye vefat etmişlerden bir kaç ismi analım:
Kimler yetişmemiş ki!