Bilir kişi, bilmez kişi, bilir bilmez konuşan kişi
Mahkeme bir kişiyi “Bu bilir” diyerek bilir kişi tayin etmiş. Biri, o bilir kişiyi ifşa etmiş. Biri, o bilir kişiyi aramış, konuşmuş. Biri, o konuşmayı kayda almış. Biri, o kaydı yayınlamış. Biri de hani bana, hani bana demiş. * Biri, “Bu suçtur” diyerek arayıp konuşanı, kayda alanı ve yayınlayanı yakalamış. Biri, onları gözaltına almış. Biri, hepsinin tutuklanmasını talep etmiş. Biri, tutuklanmaya itiraz etmiş. Biri de al sana, al sana demiş. * İfşa eden ise bu olan biteni oturduğu yerden seyretmiş.
Mahkeme bir kişiyi “Bu bilir” diyerek bilir kişi tayin etmiş.
Biri, o bilir kişiyi ifşa etmiş.
Biri, o bilir kişiyi aramış, konuşmuş.
Biri, o konuşmayı kayda almış.
Biri, o kaydı yayınlamış.
Biri de hani bana, hani bana demiş.
*
Biri, “Bu suçtur” diyerek arayıp konuşanı, kayda alanı ve yayınlayanı yakalamış.
Biri, onları gözaltına almış.
Biri, hepsinin tutuklanmasını talep etmiş.
Biri, tutuklanmaya itiraz etmiş.
Biri de al sana, al sana demiş.
*
İfşa eden ise bu olan biteni oturduğu yerden seyretmiş.
Yerinde oturmaya devam etmiş.
“ÖNCE İSİMLERİ DEĞİŞTİRELİM”
Tramp göreve geldikten sonra ABD hareketlendi.
Meksika körfezinin adını “Amerika körfezi” yapmak istiyor, çok da kararlı görünüyorlar.
Gogıl, bu fikri sahiplendi.
Haritalar üzerinde orayı “Amerika körfezi” ismiyle gösterecek.
Fakat sadece ABD’deki dijital ortamlarda öyle görünecek.
Meksika ve diğer ülkelerde öyle bir değişiklik olmayacak.
Çocuk kandırır gibi bir uygulama.
(O zaman her ülke kendi istediği ismi versin oraya ve başka yerlere.)
*
Mask’ın kafası Tramp’a çok uygun.
İsim değiştirme konusunda bile onun gibi düşünüyor.
Dediğine göre Meksika körfezinin adını değiştirmekle yetinmiyorlar. Aynı zamanda Manş denizine Corç Vaşinton ismi verilsin istiyorlar.
Onu başarırlarsa, ertesi gün de Ege denizine Denzel Vaşinton isminin verilmesini isteyebilirler.
*
Tramp memnun olacaksa, kestirmeden gitsinler ve dünyanın her yerine Amerika ismini versinler.
Belki böylece rahatlayacaklardır.
Yalnız, sadece kendi bilgisayarlarında ve telefonlarında öyle görünsün.
Bizi karıştırmasınlar.
ZİNCİRLEME REAKSİYON
Tramp, sınırı bir şekilde geçmeyi başarmış ve güç bela Amerika’ya ulaşmış kaçakları ülkelerine göndermeyi vaat etmişti.
Şimdi sözünü tuttuğunu göstermek istiyor.
Polis ekiplerine kota bile koymuş. “Günde bana şu kadar kaçak göçmen yakalayacaksınız.”
Bir görüntü yayınlandı.
Kargo uçağının arka tarafta bulunan büyük kapısı açılmış, önünde kaçaklar arka arkaya sıraya dizilmiş.
Elleri zincirlenmiş, ayakları zincirlenmiş.
(Zincirleme reaksiyon dedikleri bu mudur?)
Biraz sonra uçağa bindirilecekler ve ülkelerine gönderilecekler.
Görüntü pek fazla mizansen gibi duruyor.
Nedense çok kişiye öyle geldi.
Sanki Holivud sahnesi.
ŞAPKA DA ŞAPKAYMIŞ HA
Tramp’ın yemin töreni sırasında aile üyeleri de yanı başındaydı.
Yeminden sonra Tramp eşine sarılıp yanağına bir buse kondurmak istedi ama Bayan Tramp’ın taktığı şapka mani oldu.
Yüzü şapkanın kenarına takıldı, bu sebeple yaklaşamadı ve uzaktan mucuk yaptı.
ABD’nin başına, boşlukla tokalaşan başkandan sonra şimdi de “boşluğu öpen” başkan geldi.
Tramp şayet bilseydi, eline sazını alır, duruma uygun düşen şu Acıpayam türküsünü söylerdi:
“Evlerine ben varamadım köpekten
Gâvurun kızı fistan giymiş ipekten…”
Hatta o kadarıyla yetinmez, devamını da şöyle döktürürdü:
“Ah o nasıl şapkadır bir öptürmedi yanaktan
Böyle giderse Melanya atar beni yataktan…”